Davacı hazine, davalı belediyenin izin almaksızın denizden doldurduğu yerleri 3. kişilere kiraladığını ve haksız gelir sağladığını ileri sürerek ödetilmesi amacıyla bu davayı açtığından, ileri sürüşe ve iddiaya göre dava, BK.nun 61. ve devamı maddelerinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeden doğmakta olup, taraflar arasındaki bu uyuşmazlık, Adliye Mahkemelerinin görevine girer. Dolayısıyla 3533 sayılı Kanun hükümleri gözetilerek inceleme yapılması gerekir.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, ilçe sınırları içinde kalan kıyı alanının doğu ve batı yönünde davalı belediyece doldurularak dolgu alanı üzerine büfe, çay bahçesi, gazino gibi tesisler yapıldığını ve ticari amaçla 3. şahıslara kiraya verildiğini, oysa bu tür kıyıdan doldurulan alanların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup, belediyeye devrinin mümkün olmadığını, belediyenin gerekli yasal prosedüre uymadığını ileri sürerek 1995-1999 yılları arası bu alanlardan elde edilen 12.318.000.000.TL.nın sebepsiz zenginleşme gereğince yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı, onaylı imar planına göre dava konusu alanları doldurduğunu, kamu hizmeti yapıldığını, idare mahkemesinin görevli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece hakem sıfatıyla bakılan dava sonunda doldurma yolu ile kazanılacak arazilerin, uygulanacak prosedüre uygunluk denetiminin yapılması ve durumunda doldurma ile oluşturulmuş arazi üzerindeki yapılara ilişkin ecrimisil davalarının inceleme yerinin idari yargı olduğundan bahisle görevsizliğine karar verilmiş hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak 3533 sayılı Kanuna tabi olan konularda, en kıdemli hakimin, hakem sıfatıyla verdiği kararlar itirazı kabil kararlardır. Ne var ki, hakemin görevine giren bir konuda görevsizlik kararı vermesi veya hakemine görevi dışında kalan konuda işin esası hakkında karar vermesi, temyizi kabil karar olduğunun kabulünü gerektirir.
Davacı hazine, davalı belediyenin izin almaksızın denizden doldurduğu yerleri 3. kişilere kiraladığını ve haksız gelir sağladığını ileri sürerek ödetilmesi amacıyla bu davayı açmıştır. Dava ileri sürüşe ve iddiaya göre BK. nun 61. ve devamı maddelerinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeden doğmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Adliye Mahkemelerinin görevine girdiği ve dolayısıyla 3533 sayılı Kanun hükümleri gözetilerek inceleme yapması gerektiği halde, yazılı düşüncelerle idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına (BOZULMASINA), 16.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.