Davacı ile Belediye arasında düzenlenen kentsel dönüşüm sözleşmesinin içeriğinde işe başlama ve bağımsız bölümleri davacıya teslim etme sürelerine dair herhangi bir şart kararlaştırılmamıştır. Ancak; davalı, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde tamamlamalıdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş: konusunda uzman bilirkişiler ile mahallinde keşif yapılarak, işin büyüklüğü de dikkate alınarak yüklenici tarafından derhal işe başlanılmış olmak suretiyle davaya konu bağımsız bölümün inşaat ruhsatının ne kadar sürede alınabileceğinin, bundan sonra da ne kadar inşaatın tamamlanarak iskan ruhsatının alınabileceğinin, emsal inşaatlar ve dosyalar da dikkate alınıp tespit edilerek, bu konuda ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bir rapor alınması, davacının talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
DAVA: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR: Davacı, davalı … ile 20 Aralık 2005 tarihinde yapılan sözleşme gereğince … … Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kalan bölgede bulunan 193 numaralı arsadaki hissesinin belediyeye devri konusunda anlaştıklarını, sözleşmede teslim tarihi her ne kadar net olarak belirtilmemiş ise de yapılan tanıtımlara göre konutların 2 yıl içerisinde inşaa edilerek teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, ancak konutun yaklaşık 9 yıl sonra 05.08.2014 tarihinde teslim edildiğini, ayrıca ön ödemeli satışlarda 6502 Sayılı yasa ve işin niteliği gereği konutun en geç 30 ay içerisinde teslim edilmesi gerektiğini, mahkemece teslim tarihinin belirlenerek geç teslimden kaynaklanan zararının karşılanmasını, ayrıca sözleşmede taşınmazın tesliminin anahtar teslimi şeklinde olacağının belirtildiği halde kendisinden KDV, DASK ve teslimden önceki döneme ait site yönetimi ortak giderlerinin istendiğini, bu ödemeleri de ihtirazi kayıt koyarak yaptığını ileri sürerek her ayın kirasının tahakkuk ettiği tarihten diğer alacakların ise bankaya yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için şimdilik 4.000,00-TL ‘nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 22.661,99 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, esatan ise aralarındaki sözleşmede tazminat ve şerefiye payı ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüyle 22.661,99 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile kentsel dönüşüm kapsamında kendi uhdesine düşecek bağımsız bölümün vaad edilen 24 ayda yada engeç 30 ay içinde teslim edilmemesi sebebiyle mahrum kaldığı kira bedelinin tahsili ile ödemek zorunda kaldığı KDV, Dask,teslimden önceki döneme ait site yönetim bedelinini istemiştir. Her ne kadar mahkemece görevsiz tüketici mahkemesince alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek 6502 Sayılı Kanun’un 44. maddesi gereği ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyeceği ve bu durumda sözleşme tarihinden itibaren 36 ay hesaplanmak suretiyle fiili teslim tarihine kadar olan süre için geç teslimden kaynaklanan kira bedeline hükmedilmiş ise de; davaya konu satış tüketici kanunu kapsamında düzenlenen ön ödemeli satış değildir. Anayasada belirlenen sosyal haklar çerçevesinde kentsel dönüşüm projesinden kaynaklanan satıştır. Kaldı ki sözleşme 2005 yılında imzalandığından 28.05.2014 de yürürlüğe giren 6502 Sayılı tüketici yasasının uygulanması mümkün olmadığı gibi benzer nitelikteki emsal dosyalarda … … kentsel dönüşüm projesi kapsamında 8056 adet konut sözleşmesinin yapıldığı,3.600.000 m2 alanın kamulaştırıldığı, projeye başlanabilmesi için 6500 adet yapılaşmanın yıkılması gerektiği, yıkılan bu yapıların temizlenmesi gerektiği gibi benzeri hususlar dikkate alınarak alanında uzman bilirkişi kurulunca makul teslim tarihi belirlenerek sonucuna göre değerlendirme yapılmıştır.
Somut olayda Davacı ile Belediye arasında düzenlenen kentsel dönüşüm sözleşmesinin içeriğinde işe başlama ve bağımsız bölümleri davacıya teslim etme sürelerine dair herhangi bir şart kararlaştırılmamıştır. Başka bir anlatımla, teslim süresi kararlaştırılmamış, teslim süresini belirleme yetkisi davalıya tanınmıştır. Ancak; davalı, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde tamamlamalıdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş: konusunda uzman bilirkişiler ile mahallinde keşif yapılarak, işin büyüklüğü de dikkate alınarak yüklenici tarafından derhal işe başlanılmış olmak suretiyle (mücbir ve haklı sebepler hariç tutularak) davaya konu bağımsız bölümün inşaat ruhsatının ne kadar sürede alınabileceğinin, bundan sonra da ne kadar sürede (makul süre) inşaatın tamamlanarak (deprem v.s gibi mücbir ve haklı sebepler de gözetilmek suretiyle) iskan ruhsatının alınabileceğinin, emsal inşaatlar ve dosyalar da dikkate alınıp tespit edilerek, bu konuda ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bir rapor alınması, davacının talebinin (taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek) değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu ve yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-)Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.