1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2001/5345 K: 2001/5817 T: 21.09.2001


Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf değişikliği mülkiyet nakline yol açmayacak nitelikte ki, ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hataların ilgililerin isteği üzerine veya resen Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilebilir.

Davacı, 325 ve 326 parsel sayılı taşınmazların tapuya dayalı olarak üçüncü kişiler adına tespit ve tescil edildiğini, ancak, dayanak kayıtların, yatak değiştiren Porsuk Çayı´nın yeni yatağında kaldığını, 325 ve 326 parsellerin gerçekte Porsuk Çayı´nın eski yatağından zilyetlikte kazandığı yerler olduğunu ileri sürerek, tersimat hatasının düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tersimat hatasının düzeltilmesi davasında Kadastro Müdürlüğünün hasım gösterilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyize getirmiştir.

Dava, tersimat hatasının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. 3402 sayılı yasanının 41. maddesi, kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf değişikliği mülkiyet nakline yol açmayacak nitelikte ki, ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hataların ilgililerin isteği üzerine veya resen Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilebileceği hükmünü getirmiştir. Bu düzeltme işlemine karşı da, ilgililerin tebliğden itibaren yasal 30 günlük süre içerisinde lehine düzeltme yapılan kişiler aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açma olanağı tanınmıştır.

Somut olayda, davacı tersimat hatasının düzeltilmesi için Kadastro Müdürlüğüne başvurmuş ve istemi 41. madde kapsamında bir düzeltme yapılamayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu kez aynı istemini dava yolu ile tekrarlamıştır. Gerçekten de davacının istemi, 3. kişiler adına kayıtlı taşınmazların malik hanesinin değiştirilmesine yöneliktir. Dayanak kayıtlarını Porsuk Çayının yeni yatağına uyduğunu ileri sürerek dava konusu yerde mülkiyet iddiasında bulunmuştur. Böyle bir değişiklik 41. madde kapsamına girmez. Sorun, tapu iptali ve tescil davası yolu ile çözümlenebilir ki, bunun içinde 3402 sayılı yasanın 12/3, 766 sayılı yasanın 31/2 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Açıklanan gerekçelerle mahkemenin davayı reddi doğru görüldüğünden hükmün onanması gerekmiştir.