Mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar 41. madde uyarınca düzeltilebilir. Davacının iptalini istediği işlem ile geometrik durum değiştirilerek mülkiyet nakli sağlandığına göre, davanın kabulüne karar vermek gerekir.
Dava, 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan maddeye göre, “kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müracatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesine dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir…”
Aleyhine düzeltme yapılan kişiler, yasal süresi içinde işlemi yapan kadastro müdürlüğü ile birlikte, yararına düzeltme yapılan kişi ya da kişileri de hasım göstererek dava açarlar. Kadastro müdürlüğü ile yararına düzeltme yapılan kişilerin birlikte hasım gösterilmesi, hukuki gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması, işlemi yapan kurumun bunun dayanaklarını açıklama ve savunma hakkına ulaşması amacını taşımaktadır. Diğer bir anlatımla, kurum ve yararına düzeltme yapılan kişiler arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlarda tersimat hatası yapıldığı gerekçesiyle, Kadastro Müdürlüğünce düzeltme yapılmıştır. Davacı da yasal süresi içinde yararına düzeltme yapılan kişi ile işlemi yapan Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek işlemin iptalini istemiştir.
İptali istenen işlem ile taşınmazların geometrik durumları değiştirilmiştir. Bu değişiklik taraflar arasında davalılar yararına mülkiyet nakline neden olmuştur. Yukarıda da açıklandığı gibi mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar 41. madde uyarınca düzeltilebilir. Davacının iptalini istediği işlem ile geometrik durum değiştirilerek mülkiyet nakli sağlandığına göre, davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.