3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi kapsamında kaldığını kabul etmiştir. Anılan maddeye göre, kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ilgilinin başvurusu ya da Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilebilecektir. Ancak, madde ile bu yetkinin münhasıran Kadastro Müdürlüğüne ait olduğu düzenlenmemiştir. Fenni hatanın düzeltilmesinin mahkemeden istenmesinde yasal bir engel yoktur.
Davacı, 128 parsel sayıl taşınmazın bulunduğu yerde Kadastro Müdürlüğünce yeniden düzenleme yapıldığı ve bunun kesinleştiğini, taşınmazın yüzölçümünde 36692 metrekare olarak kayıtlı bulunduğu ileri sürülerek yeniden yapılan düzenlemeye göre yüzölçümü miktarının düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi kapsamında kalan düzeltme olduğu ve bunun da Kadastro Müdürlüğünce yapılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava, tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının çapa göre düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Zamansız kesinleşen çapı ile tapuda yazılı yüzölçümü miktarının uyumsuz olması halinde, geometrik durumu gösteren ve zeminle uyumlu olan çapa göre hesaplanacak yüzölçümü miktarı, kayıtta düzeltme yapılarak tapuya işlenebilir.
Somut olayda da davacı, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan ve kesinleşen düzenleme sonucu alınan çaptaki miktar ile tapuda kayıtlı miktarın çelişkili olduğu ileri sürmektedir. Mahkemece uyuşmazlığın 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi kapsamında kaldığını kabul etmiştir. Anılan maddeye göre, kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ilgilinin başvurusu ya da Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilebilecektir. Ancak, madde ile bu yetkinin münhasıran Kadastro Müdürlüğüne ait olduğu düzenlenmemiştir. Fenni hatanın düzeltilmesinin mahkemeden istenmesinde yasal bir engel yoktur.
Mahkemece, sözü geçen 41. madde uyarınca düzeltmelerin sadece Kadastro Müdürlüğünce yapılacağına ilişkin yasal bir kayıtlamanın bulunmaması gözetilerek işin esasına girilip, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.