Davacı lehine dava konusu meralardan kiralama suretiyle veya başka şekilde yararlanma koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varılmakla birlikte, yargı yolu bakımından idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de bu tür davalar idari kazaya tabi değildir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.5.2002 gününde verilen dilekçe ile mera ve otlakiyeden yararlanma hakkının tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 26.3.2003 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, mera ve otlakiyeden yararlanma hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davalı A. Köyündeki 1675 parsel sayılı meraya bitişik ancak davalı köyün tapulama sınarları dışında kalan 1376 parsel sayılı “tarla” vasıflı taşınmazda müşterek paydaş olan davacı, 750-800 adet küçükbaş hayvanını otlatmak amacıyla dava konusu meradan yararlanma hakkı tesisi istemiştir.
Davalı köy vekili, dava konusu meranın kullanım hakkının kendilerine ait olduğunu, kendi köyleri hayvanları için dahi yeterli olmayan meralarının köy halkından olmayan davacıya kullandırılmasının mümkün olmadığını savunmuştur.
Davalı Hazine vekili ise, Yeni Mera Yasası hükümleri gereğince davacının dava konusu meradan yararlanma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Her iki davalı vekili ayrıca bu davaya bakmanın idari yargının görevine girdiğini savunmuş, davanın görev yönünden reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davalı vekillerinin göreve ilişkin savunmalarına itibar edilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü temyize getirmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinin 3. fıkrasında; mera yaylak ve kışlakların kullanım hakkının kiralanabileceği, kiralama ilkelerinin yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Mera Yönetmeliğinin 7. maddesinde ise; kiralama esas ve usulleri ayrıntılı şekilde açıklanmıştır.
Kira akti ancak tarafların rızası ile yapılabilir. Davalı köyün bu yönde bir iradesi olmadığı açıktır. Dosya kapsamına toplanan delillere göre; davacı lehine dava konusu meralardan kiralama suretiyle veya başka şekilde yararlanma koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varılmakla birlikte, yargı yolu bakımından idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de bu tür davalar idari kazaya tabi değildir. Davada idari bir kararın iptali istenmemektedir. Bu durumda uyuşmazlığın idari yargı yerinde değil, genel hükümlere göre adli yargıda çözümlenmesi gereklidir.
Bu itibarla; her ne kadar mahkemece davanın idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 18.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.