Davanın açıldığı tarihte davalının buraya yaptığı elatmadan vazgeçmiş olması, önceki kullanımı döneminde merada meydana getirdiği hasar nedeniyle onu tazminat sorumluluğundan kurtarmaz.
Dava, mera parseline elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve mahrum kalınan ot bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, önce davalının 295 sayılı mera parseline elatmasının önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin tahsili istemi ile dava açmış, davalının 348 sayılı mera parseline de elattığının anlaşılması üzerine bu kez de 348 parsele elatmanın önlenmesi ve bu parsele ilişkin eski hale getirme ile ot bedellerinin de tahsili istemi ile bir dava daha açmış ve her iki dava birleştirilmiştir.
Mahkemece, davalının 295 sayılı mera parselini kullanmak suretiyle elattığına ilişkin dava ispatlanamadığından reddine, 348 sayılı parsel yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı hazine vekili temyiz etmiştir.
29.5.2004 günlü keşifte hazır edilen teknik bilirkişi Z. Yüksek Mühendisi J. C. 295 parselin T23 ile gösterilen bölümünün ziraat arazisi olarak kullanılması sonucu mera vasfını kaybedecek biçime geldiğini tespit etmiştir. Davanın açıldığı tarihte davalının buraya yaptığı elatmadan vazgeçmiş olması, önceki kullanımı döneminde merada meydana getirdiği hasar nedeniyle onu tazminat sorumluluğundan kurtarmaz. Mahkemece, bu bölüm hakkında eski hale getirme için gerekli bedele hükmetmek gerekir. Bu yön gözetilmeden verilen red kararı bozmayı gerektirmiştir.