Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir.
Dava, geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir.
Somut olayda; Davacı, genel yola bağlantısı bulunmayan 1308 parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 1309 ve 1320 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Mahkemece, davacıya ait taşınmaz yararına 1320 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulmasına karar verilmiş; hükmü, 1320 parsel sayılı taşınmaz malikleri temyiz etmişlerdir.
Zorunlu geçit hakkının az yukarıda açıklandığı gibi genel yola kadar kesintisiz kurulması şarttır. Mahkemece, 1308 parsel sayılı taşınmaz yararına kurulan geçit hakkı genel yola bağlanmamış, genel yol ile aleyhine geçit kurulan 1320 parsel arasında bulunan ve tapuda harman yeri vasfı ile özel sicilinde kayıtlı olan 1636 parsel sayılı taşınmaz sınırında bırakılmıştır.
Harman yerleri, anılan niteliğine uygun şekilde kullanılmak amacıyla kamunun ortak kullanımına bırakılan yerlerdendir. Başka bir deyişle, harman yerleri bu niteliklerinden başka bir amaçla kullanılamaz. Bu nedenle, harman yerlerinin yol olarak kullanması mümkün olmadığı gibi, davacının münhasıran kullanmasına da bırakılamaz.
Mahkemece, yeniden keşif yapılarak özel mülk olarak tapuda kayıtlı diğer tüm seçenekler değerlendirilerek fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca en uygun güzergahtan davacıya ait parsel yararına genel yola kadar kesintisiz geçit hakkı kurulması gerekir. Bu yönün göz ardı edilerek geçidin harman yeri vasfı ile özel sicilinde kayıtlı 1636 parsel sayılı taşınmaz sınırında bırakılması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.