1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2007/571 K: 2007/1854 T: 27.02.2007


3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. madde uyarınca tersimat hatasının düzeltilmesi Kadastro Müdürlüğünün yetkisi dahilindedir. Anılan hükümde Kadastro Müdürlüğünün işleminden sonra kimlerin dava açabilecekleri de gösterilmiş ve bu kişilerin düzeltme talebinin kabulü üzerine aleyhine düzeltme yapılanlar olduğu vurgulanmıştır.

Dava, kadastro tespitleri sırasında yapılan tersimat hatasının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.

Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir.” şeklindedir. Eldeki davada da kadastro tespiti sırasında tersimat hatası bulunduğu ileri sürülmektedir. Öncelikle 41. madde kapsamına sözü edilen tersimat ve tersimat hatalarının ne olduğuna değinmek gerekmektedir.

Tersimat, araziden ölçülen ve ölçü krokisinde görülen değerler yardımıyla parselin geometrik şeklinin paftaya çizilmesi işlemidir. Tersimat hatasında çelişki ölçü krokisi ile paftası arasındadır. Zemin ile ölçü krokisi arasında herhangi bir uyumsuzluk söz konusu değildir. Çünkü ölçü krokisindeki değerler paftasına doğru aktarılmamıştır.

Somut olaya gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. madde uyarınca tersimat hatasının düzeltilmesi Kadastro Müdürlüğünün yetkisi dahilindedir. Anılan hükümde Kadastro Müdürlüğünün işleminden sonra kimlerin dava açabilecekleri de gösterilmiş ve bu kişilerin düzeltme talebinin kabulü üzerine aleyhine düzeltme yapılanlar olduğu vurgulanmıştır. Davacı düzeltme istemi ile Kadastro Müdürlüğüne başvurmamış, ancak Kadastro Müdürlüğü düzeltmenin mümkün olmadığını mahkemeye verdiği cevabında belirtmiştir. Bu durumda davacı aleyhine düzeltme yapılan kişi olmadığından, doğrudan mahkemeye başvurarak Kadastro Müdürlüğünün görevinde olan bir işin mahkemede görülmesini isteyemez. Mahkemece davanın görülebilirlik koşulu yerine gelmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken, dava değişik bazı nedenlerle reddedilmiş ise de, hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan, mahkemene kararının gerekçesi yukarıda açıklandığı şekilde HUMK.nun 438/son maddesince değiştirilerek davacının bütün temyiz itirazlarının REDDİYLE, hükmün gerekçesi DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, 27.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.