1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Kararları

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2007/6863 K: 2007/8392 T: 27.06.2007


Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel zamanaşımı süresi öngörülmediğinden on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar.

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.07.2006 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, taşımaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava, zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle reddedilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmiştir.

Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanun’un 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanun’un 716. (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.

taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi hükmünce on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar.

Somut olaya gelince; biçimine uygun düzenlenen 06.07.1984 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusu olan taşınmazın kadastro tahdit işlemleri 05.07.1984 tarihinde açılan dava ile kadastro mahkemesinde dava konusu olmuş ve çekişmeli parsel ancak hükmen 27.10.2004 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Dava ise, bu tarihten önce 16.05.2003 tarihinde açılmıştır. Kısaca söylemek gerekirse, Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi hükmünce 10 yıllık zamanaşımı süresi sözleşmenin ifa olanağının doğduğu 27.10.2004 tarihinde başlar. Dava bu tarihten önce açıldığından mahkemece çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine davanın yazılı olduğu şekilde reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.06.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.