1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2008/513 K: 2008/2425 T: 28.02.2008


3402 Sayılı Kanununun 41. maddesindeki mülkiyet değişikliğinden, orijinal ölçü değerlerinin zemine uyumlu hale getirilmesi amaçlanmakta olup, tapu iptali ve tescil yolu ile çözümlenecek nitelikte olan kadastro tespitine dayalı istemler bu madde kapsamında değerlendirilmemiştir.

Mahkemece, düzeltme kapsamına alınan taşınmazlarda mülkiyet aktarımı söz konusu olduğu, düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce yapılabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacıların temyizi üzerine mahkeme kararı Dairemizce Kadastro Müdürlüğünün 3402 Sayılı Kanununun 41. maddesi uyarınca yaptığı düzeltme işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususunun araştırılması yönünden bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir.

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda, vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müraacatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir.” şeklinde iken 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı yasanın 9. maddesi ile, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.

Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların resen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiş, böylece, açıklanan teknik hataların düzeltilmesinde vasıf ve mülkiyet değişikliğini engelleyen ifadeler madde metninden çıkartılmıştır. Ancak, buradaki mülkiyet değişikliğinden, orijinal ölçü değerlerinin zemine uyumlu hale getirilmesi amaçlanmakta olup, tapu iptali ve tescil yolu ile çözümlenecek nitelikte olan kadastro tespitine dayalı istemler bu madde kapsamında değerlendirilmemiştir.

Somut olayda da; Kadastro Müdürlüğünce 41. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi ile taşınmazların geometrik durumları ve yüzölçüm miktarları değişmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş ancak işlemin iptal gerekçesi karar yerinde gösterilmemiştir. Yukarıda da değinildiği gibi düzeltme işleminin 41. madde kapsamında kalıp kalmadığının saptanması için, taşınmazların fiili kullanım durumları, orjinal ölçü değerleri ve işlemin dayanağı belgeler zeminde uygulanarak, düzeltmenin kaynağını oluşturan hatanın nedeni tam olarak belirlenmelidir. Tüm bu yönler gözardı edilerek eksik incelemeyle sonuca gidildiğinden, karar bozulmalıdır.