Çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü kural olarak çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre resen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de sulh mahkemelerinde dava açma olanağı vardır.
Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41. maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Mahkemece açıklanan bu hususlar ve HUMK.nun 7. maddesi hükmü gözetilerek idari makamın görevine giren bir iş kendisine arz olunduğundan davanın yargı yeri nedeniyle reddi gerekirken tümüyle ayrı hukuki sonuçları olan “davanın reddine” dair hüküm kurulması doğru olmayıp bu nedenle kararın bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/son maddesince gerekçesi düzeltilerek değiştirilmiş haliyle onanmalıdır.