Kurulacak geçit, daha önce bir başka parsel lehine geçit hakkı tesis edilen yerden ana yola ulaşıyorsa bu parseller de geçit güzergahına dahil edilerek ana yola kesintisiz olarak bağlantı sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde kurulan geçit ile daha önce üzerinden geçit hakkı tesis edilen taşınmazlara ek külfet yükleneceğinden ve bu taşınmazların maliklerine daha önce geçit bedeli ödendiğinden getirilen ek külfet nedeniyle bu davada da mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda geçit bedelinin ödenmesine karar verilmelidir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.09.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 07.03.2011 tarihli ve 2011/2422-2767 esas ve karar sayılı ilamı ile infaza elverişli olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulü ile davacıya ait 889 sayılı parsel lehine, 16.01.2009 hakim havaleli bilirkişi rapor ve krokisinde 1 no’lu güzergah olarak tespit edilen yerden 888 parsel aleyhine olmak üzere güney sınırını takip ederek asliye hukuk mahkemesinin 1999/698 esas 2001/703 karar sayılı kararına istinaden 888 parsel lehine, 887 ve 901 parseller aleyhine kurulan geçit güzergahına bağlanan 2,5 metre genişliğindeki yoldan geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan … temyiz etmiştir.
Davacı, 889 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu belirterek, davalılara ait 887, 888, 900, 901 ve 5963 parsel sayılı taşınmazlar üzerine geçit hakkı kurulması için dava açmıştır. Mahkemenin önceki hükmü infaza elverişli olmaması nedeniyle bozulmuştur. Bu defa mahkemece bozmaya uyularak kurulan geçit hakkı genel yola bağlanmayıp daha önce 888 parsel sayılı taşınmaz lehine kurulan geçit yerine bağlanmıştır.
Oysa, zorunlu geçit hakkının genel yola kadar kesintisiz olarak kurulması şarttır. Hukuken genel yol sayılmayan bir yola bağlantı kurulması yasanın amacına uygun düşmez. Kurulacak geçit, daha önce bir başka parsel lehine geçit hakkı tesis edilen yerden ana yola ulaşıyorsa bu parseller de geçit güzergahına dahil edilerek ana yola kesintisiz olarak bağlantı sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde kurulan geçit ile daha önce üzerinden geçit hakkı tesis edilen taşınmazlara ek külfet yükleneceğinden ve bu taşınmazların maliklerine daha önce geçit bedeli ödendiğinden getirilen ek külfet nedeniyle bu davada da mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda geçit bedelinin ödenmesine karar verilmelidir.
Mahkemece tüm bu hususlar gözardı edilerek geçit hakkının kesintisiz olarak kurulmaması ve ek külfet karşılığı ödenmesi gereken bedelin de önceki geçit hakkı lehtarına ödenmesine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.