Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.10.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen 03.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. Ö.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı Mustafa, murislerinden intikal eden .., .., .. ve .. parsel sayılı taşınmazların tasarrufu konusunda davalılar ile anlaşamadıklarını ileri sürerek, taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı Halil, murislerinden intikal eden .. parsel sayılı taşınmazın tasarrufu konusunda davalılar ile anlaşamadıklarını ileri sürerek, taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kabulüyle taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı H.. Ö.. vekili temyiz etmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Dava, taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu tarla niteliğindeki .. parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı M.. oğlu, M.. Ö.., 1/4 payı Z.. oğlu, M.. Ö.. ve 1/2 payı da H.. Ö.. adına kayıtlıdır. Taşınmazın muhdesat bilgileri sütununda “Üzerindeki ev M.. oğlu, H.. Ö..’e aittir” yazılı olduğu görülmektedir. Mülk bilirkişisinin 21.06.2013 günlü raporunda .. parsel sayılı taşınmazın zeminin 39.400 TL; üzerindeki binanın ise 25.000 TL değerinde olduğu ve satış sonrası elde edilecek gelirin % 68,20’sinin muhdesat maliki M.. oğlu, H.. Ö..’e verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, tapu kaydındaki muhdesat şerhi ve bilirkişi raporunda belirlenen oran dikkate alınmadan satış bedelinin tapu kaydı ile veraset ilamındaki paylar oranında taraflara ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.