Davacı usulüne uygun olarak diğer davacının açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasına asli müdahil olarak katıldığından davasının esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Dava konu taşınmazdaki payın satışı işlemine karşı satıcının eski eşi tarafından tasarrufun iptali davası açılmıştır. Önalım hakkı gerçek satışlarda kabul edileceğinden satışın iptali halinde önalım hakkından bahsedilemez. Mahkemece ilgili tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA: Davacı K: Y. vekili tarafından 28.3.2005, davacı Ö. Y. vekili tarafından ise 16.1.2008 gününde verilen dilekçeyle önalım hakkı sebebiyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davacı Ö. Y.’in davasının hak düşürücü süre sebebiyle reddine, davacı K: Y.’nın davasının ise kabulüne dair verilen 1.10.2013 tarihli hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı Ö. Y. vekili ve davalı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı K: Y., 29096 ada 8 (eski 27480 ada 2) parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından satın alınan 19/316 payın önalım hakkı sebebiyle iptali ve kendi adına tescil istemiyle dava açmıştır. Ö. Y., 7.12.2005 havale tarihli dilekçesi ile önalım hakkına dayanarak asli müdahale talebinde bulunmuştur. Davalı, satış bedelinin daha yüksek olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Ö. Y.’in süresindeki asli müdahale talebi kabul edildikten sonra 26.12.2007 tarihli duruşmada önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açması için gelecek duruşmaya yani 19.2.2008 tarihine kadar süre verilmiştir. Davacı Ö. Y., verilen süre içinde 16.1.2008 tarihinde açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası işbu dava ile birleştirilmiştir.
Davalı Y. K.’ın, 31.1.2005 tarihinde paydaş H. B. Y.’in davaya konu taşınmazdaki 19/316 payını 31.350 TL bedelle satın alarak 470,25 tapu harcı ve 68 TL döner sermaye gideri olmak üzere toplam 31.888,25 TL ödeme yaptığı, davacı Y. Y. ve Ö. Y.’e noterden bildirim yapılmadığı, satış bedeli, tapu harcı ve döner sermaye gideri üzerinden önalımbedelinin davacı Ö. Y. tarafından depo edildiği anlaşılmıştır.
M., davaya konu taşınmazdaki payı satan eski eşi H. B. Y. ve satın alan davalı Y. K: aleyhine satışın nafaka ve tazminat alacağını etkisiz hale getirmek amacıyla muvazaalı yapıldığını öne sürerek açtığı tasarrufun iptali istemli ayrı dava dosyasının mevcut olduğu dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacı Ö. Y.’in davasının hak düşürücü süre sebebiyle reddine, davacı K: Y.’nın davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı Ö. Y. vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Davacı Ö. Y.’in temyiz itirazları yönünden;
Davacı Ö. Y.’in 31.1.2005 tarihinde satılan davaya konu payla ilgili olarak davacı K: Y. tarafından 28.3.2005 tarihinde açılan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemli davaya 7.5.2005 tarihinde asli müdahale talebinde bulunmuş ve payın yarısının adına tescilini istemiştir. Davacı Ö. Y.’in asli müdahale talebi kabul edildiği halde daha sonra ayrı bir önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açması için süre verilmiş, 16.1.2008 tarihinde açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası hak düşürücü süreden reddedildiği anlaşılmıştır. Ancak davacı Ö. Y. 7.12.2005 tarihinde usulüne uygun olarak diğer davacı K: Y.’nın açtığı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasına asli müdahil olarak katıldığından davasının esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken daha sonra mahkemenin talebi doğrultusunda açtığı davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-) Davalı Y. K: vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava konu taşınmazdaki payın satışı işlemine karşı satıcı H. B. Y.’in eski eşi M. M. tarafından tasarrufun iptali davası açılmıştır. Önalım hakkı gerçek satışlarda kabul edileceğinden satışın iptali halinde önalım hakkından bahsedilemez. Mahkemece ilgili tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de davaya konu payın bulunduğu 27480 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında imar uygulaması sonucu 29096 ada 8 parsel sayılı taşınmaz adını aldığı göz önünde tutulduğunda en son oluşan tapu kaydı üzerinden karar vermek gerekirken 27480 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kapalı kaydı üzerinden hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı Ö. Y. vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde yatıranlara iadesine, 5.5.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.