Geçit hakkında bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucu doğacak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.06.2011 gününde verilen dilekçeyle mecra irtifakı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2014 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, davacı şirket … Cam San. A.Ş’nin enerji talebinin … TM 3250 numaralı gideri 30 KV’luk ortaklığın giderilmesi barajından karşılandığını, enerji nakil hattı kurulur iken davalı tarafında maliki olduğu taşınmazdan nakil hattı geçirilmek zorunda kalındığını, mecra irtifakı kurulması için gerekli şartların oluştuğunu belirterek davacı şirket lehine 1037 parsel sayılı taşınmaz üzerinde mecra irtifakı kurulmasını istemiştir.
Davalı vekili, öncelikle davanın reddini, olmadığı takdirde en az zarar verecek farklı güzergah ve tazmin taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece, Dairemizin 18.04.2014 tarih, 2014/2568- 5229 Esas ve Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1- )Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- ) Dava, TMK’nın 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması istemine ilişkindir. Bu davalarda, irtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucu doğacak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olayda; irtifak bedeli hüküm tarihinden çok önceki bir tarihte, 13.06.2012 tarihinde yapılan keşif üzerine 08.11.2012 tarihinde düzenlenen ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre saptanmış olup, yukarda açıklanan ilke uyarınca bilirkişiden alınacak ek rapor ile hüküm tarihine yakın tarihte bedel belirlenmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1. ) bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2. ) bent gereğince davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcın istenmesi halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.