Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.7.2013 gününde verilen dilekçeyle alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.12.2014 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı, davalıların murisi … ile kardeş olduklarını, anneleri…’in 13.7.2012 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce 15.11.2011 tarihinde …’in SGK’ya olan borcu için tarla satarak …’e 35.000,00 TL borç verdiğini ancak …’in borcunu ödeyemeden vefat ettiğini, 35.000,00 TL’nin 1/3’ü olan 11.666,00 TL’nin davalılardan tahsilini, devamında da annelerinden miras kalan … ile paylı malik oldukları … 35 ada 2 parsel ve 26 parsel sayılı taşınmazlara yapmış olduğu bir takım masrafların davalılardan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacının talebi olan 35.000,00 TL yönünden, muris … tarafından …’e geri isteme gibi bir kastı olmadan verildiği bu sebeple bağışta bulunulduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle reddine, masraflar yönünden de davanın kısmen kabulüyle 141,08 TL alacağın dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-)Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-) Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, mirasta iade veya tenkis istemine ilişkindir. Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı dava açılabilir.
Somut uyuşmazlıkta, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre muris …’in sağlığında 35.000,00 TL’yi mirasçılardan …’e verdiği sabit olup mahkemenin kabulünün de bu yönde olduğu anlaşıldığından mirasçı …’in külli halefiyet ilkesi gereğince mirasçıları olan davalılar bu kazandırmanın miras payına mahsuben olmadığını kanıtlamakla yükümlüdürler.
Mahkemece, 35.000,00 TL’nin kayıtsız şartsız hibe edildiği, iade edilmek istenmediği, miras payına mahsuben verilmediği kanıtlanmadığından TMK’nın 669. maddesindeki ilkeler ışığında taraf delilleri değerlendirilerek mirasta denkleştirme ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülememiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.