1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/11495 K: 2015/11395 T: 10.12.2015


Öyleyse özgüleme aile konutu üzerinde oturma hakkı, ev eşyası üzerinde de intifa hakkı tanınması suretiyle olacağına göre, bu hakkın ölümle sona ereceği dikkate alınarak sağ eşin, tahmin edilen kalan yaşam süresine göre oturma hakkının peşin sermaye değerinin bu işlerden anlayan bilirkişi eliyle tespiti, bu değerin davacının taşınmaz ve ev eşyası üzerindeki miras hakkının saptanacak kıymetinden fazla olması halinde, fazlasının, davalılara ivaz olarak ödenmek üzere davacıya nakit olarak depo ettirilmesi, bundan sonra karar verilmesi gerekir.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçeyle miras payına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2015 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR: Davacı, muris eşi ile birlikte oturdukları aile konutu olan … parselde kayıtlı B21 blok 4. kat 18 numaralı bağımsız bölümdeki taşınmaz ve içindeki eşyalar üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını istemiştir.

Davalılar, tescil talebini kabul ettiklerini, aile konutu tereke malları üzerinde hak iddiasını kabul etmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, taşınmazın miras payına karşılık özgülenmesi istemine ilişkindir. TMK’nın 652. maddesi gereğince; eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebepler varsa, sağ eşin veya murisin diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Kanun, aile konutu ve ev eşyası üzerinde, sağ eşe mülkiyet veya bunun yerine intifa ya da oturma hakkının, miras hakkına mahsuben tanınabileceğini hükme bağladığına göre, özgüleme, ister mülkiyet hakkı, isterse bunun yerine intifa veya oturma hakkı tanınması şeklinde olsun, karşılıksız olmayıp, “miras hakkına mahsuben” olacaktır. Bu şekilde özgüleme o malla ilgili paylaşmanın hukuki sonuçlarını hasıl eder ve paylaşma hükmündedir. Başka bir ifade ile özgülemeye karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesiyle o mal üzerindeki birlikte mülkiyet hali sona erer. O halde, özgülenmeye esas olan değerin tespitinde taşınmazlar bakımından buna dair hükümler (TMK m. 657-658) uygulanacaktır. Öyleyse özgüleme aile konutu üzerinde oturma hakkı, ev eşyası üzerinde de intifa hakkı tanınması suretiyle olacağına göre, bu hakkın ölümle sona ereceği dikkate alınarak sağ eşin, tahmin edilen kalan yaşam süresine göre oturma hakkının peşin sermaye değerinin bu işlerden anlayan bilirkişi eliyle tespiti, bu değerin davacının taşınmaz ve ev eşyası üzerindeki miras hakkının saptanacak kıymetinden fazla olması halinde, fazlasının, davalılara ivaz olarak ödenmek üzere davacıya nakit olarak depo ettirilmesi, bundan sonra karar verilmesi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, murisin mirasçılık belgesinden davalılar ve davacı dışında mirasçısı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Muris ve davacı adına hisseli olarak kayıtlı davaya konu konut niteliğindeki … parselde kayıtlı B21 blok 4. kat 18 numaralı bağımsız bölümün, Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi’nin 10.06.2014 tarihinde kesinleşen 2013/620 Esas-2014/302 Karar sayılı kararıyla aile konutu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davacının, TMK’nın 652/1 maddesi uyarınca muris ile birlikte yaşadığı, başka bir deyişle hükmen aile konutu olarak tespit edilen taşınmazda miras payına mahsuben mülkiyet hakkı bulunmaktadır.

Buna göre; mahkemece, öncelikle murisin tüm terekesi tespit edilerek terekenin toplam değeri belirlenmeli, daha sonra mirasçıların miras paylarının ayrı ayrı değerleri belirlenmelidir. Bu hesaplamalar sonucunda, aile konutu ve eşyaların değeri, davacının miras payına düşen kısımdan fazla ise eksik bedelin depo ettirilmesi, karşılıyorsa davacının miras payına mahsuben özgülenmesi gerekir.

Mahkemece, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde davalılara iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.