Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine dair davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.08.2012 gününde verilen dilekçeyle ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.03.2015 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Mehmet, Emirzade ve Salim tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, … ilçesi… Köyü 743, …Köyü … parsel, … Köyü … numaralı parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim, aynen taksim mümkün değilse satış yoluyla giderilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar …, … ve … temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine dair davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
1-)Dava konusu 65 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; Davalı … 754 parsel sayılı taşınmaz üzerinde meyve ağaçlarının olduğunu, davalı … ise 65 ile 722 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde meyve ağaçlarının 1488 parsel sayılı taşınmaz üzerinde evinin olduğunu beyan etmiş iseler de; davalılardan …’in 754 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının kendisine ait olduğuna dair talebinden 11.06.2014 tarihli celsede, …’in ise 65 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının kendisine ait olduğuna dair talebinden 12.11.2014 tarihli celsede vazgeçmiş oldukları anlaşılmıştır.
Ancak mahkemece, satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının belirtilmesi ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına dair hükmü uyarınca, karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden binde 11,38 harç alınması gerekirken, satış şekli ile satış bedeli üzerinden alınacak harcın kimlerden ve ne şekilde tahsil edileceğinin belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar davaya konu 65 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun bu parseller yönünden aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava konusu 722 parsel ve 1488 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, Davalı … 722 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçları ile 1488 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin kendisine ait olduğunu bildirdiğinden, 722 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkemece davalı …’e muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere usulüne uygun olarak kesin süre verilmesi ve sonucuna göre hareket edilmesi; 1488 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise paydaş …’nün muhdesat iddiasına dair olarak beyanının alınması gerekmekte iken, Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, (1) numaralı bent gereğince, davaya konu 65 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hüküm fıkrasının 2.maddesinde yer alan “satış sureti ile” ibaresinin çıkarılarak yerine “genel açık artırma suretiyle satılarak” sözcüklerinin eklenmesine; hüküm sonucuna 7. madde olarak “7- Satış bedeli üzerinden hesaplanacak %011,38 (binde 11.38) oranındaki harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiyesinin taraflardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınarak Hazineye irat kaydına”, sözcüklerinin eklenmesine, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına, (2) numaralı bent uyarınca, davaya konu … parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün bozulmasına, bozma nedenlerine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.