Ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda TMK 698. maddesinde yer alan bir durum söz konusu değildir. Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. Bu nedenlerle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede “Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.
Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir.
Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda TMK 698. maddesinde yer alan bir durum söz konusu değildir. Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. Bu nedenlerle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken davanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığından bahisle reddedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.