Önalım davasının davalısı önalım hakkına dair taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesiyle bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına dair bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
DAVA: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.05.2014 gününde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.01.2015 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, paydaşı olduğu 8070 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalının, 577/1366 payı -85.000.00- TL, 57 payı -98.000.00.- TL bedelle satın aldığını, bir kısım hisseyi de takas yoluyla aldığını, gerçek satış yaptığı halde trampa yapmış gibi göstermek suretiyle bedelde ve işlemde muvazaa yaptığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili 05/07/2010 tarihi itibariyle davaya konu taşınmazda paydaş olduğunu, dolayısıyla daha sonraki satışlara yönelik olarak davacının önalım hakkını kullanamayacağı, bazı payların trampa işlemi ile aldığını trampa işlemine karşı da önalım hakkının kullanılmayacağı beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalının davaya konu taşınmazda 05/07/2010 tarihinden itibaren paydaş olduğu, davaya konu yapılan 01/04/2014 ve 03/04/2014 tarihli işlemlerde de diğer paydaşlardan pay satın aldığı, davaya konu satışların paydaşlar arasında yapıldığı , davacı lehine ön alım hakkına dayalı olarak iptal ve tescil koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK’nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
Önalım davasının davalısı önalım hakkına dair taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesiyle bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına dair bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Somut olaya gelince; Mahkemece; davalının davaya konu taşınmazda 05/07/2010 tarihinden itibaren paydaş olduğu, davaya konu satışların paydaşlar arasında yapıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davalının 05/07/2010 tarihindeki ilk pay edindiği satış işlemi de dahil olmak üzere davalının yapmış olduğu satınalma ve trampa işlemlerine karşı davacı tarafından … 12.Asliye Hukuk Mahkemesinde önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve mahkemece karar verildiği … 12.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2012/135 Esas 2012/143 karar sayılı kararın Yargıtay 6. hukuk dairesinin 15.12.2014 tarih 2014/6830 Esas 2014/13930 karar sayılı kararı ile bozularak mahalline gönderildiği, davalının daha önce hissedar olup olmadığı noktasındaki çekişmenin halen devam ettiği ve bu konuda bir hüküm verilip kesinleşmediği anlaşılmakla;
Mahkemece önceki satış ve trampa işlemlerine dair …. 12.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın sonucunun beklenilmesi ve ondan sonra işin esasının değerlendirilip sonuçlandırılması gerekirken davalının daha önce paydaş olduğu ve paydaşlar arasında önalım hakkının kullanılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.