Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacı dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Önalım hakkına dair payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir. Bu gibi hallerde ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur.
DAVA: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2011 gününde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2017 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar …vekili ve … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Dava, önalım hakkı sebebiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 90 parsel sayılı taşınmazda dava dışı eski paydaş …’nin 237726720/950906880 payını 50.000,00TL bedelle davalı …’a satması nedeni ile önalımhakkına dayanarak … adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Dava devam ederken 14.02.2012 tarihli satış işlemi ile davalı … tarafından davaya konu 90 parsel sayılı taşınmazdaki adına kayıtlı 1/8 payının 1/40 payını kendi üzerinde bırakacak şekilde 79/640 payı 4.200 TL bedelle taşınmazda diğer bir paydaş olan …’a satılmıştır.
28.03.2012 tarihli imar uygulaması ile 90 parsel sayılı taşınmaz 10932 ada 8 ve 10946 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara dönüşmüştür. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davalılardan … hakkındaki dava kabul edilmiş, davalı … hakkındaki davanın paydaşlar arasında satış işlemi olarak değerlendirilerek reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 09.07.2014 tarih 2014/8396-2014/9178 E-K sayılı ilamı ile önalım hakkının kullanılmasından sonra payın üçüncü kişiye kısmen ve tamamen satılmasının doğmuş olan önalım hakkını ortadan kaldırmayacağı, taşınmazda davalı …’den bir kısım payı satın alan davalı …’a yöneltilen davanın da esasının incelenmesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
İlk karardan sonra 26.05.2014 tarih 10029 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı … tarafından 10932 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 298/3544 payı taşınmazda paydaş olan …’a satılmıştır.
Davacı; davasını …’a da yönlendirerek 10932 ada 8 parsel sayılı taşınmazda en son pay satın alan … davaya dahil edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; Mahkemece, … tarafından 79/640 payın 4.200 TL bedelle 14.02.2012 tarihinde davalı … …’a satılması nedeni ile, bu satış işlemindeki bedel olan 4.500,00 TL ve … adına kayıtlı paylar yönünden 198,21 TL depo ettirilerek bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü; davalı … ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
I- )Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı … ve davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
II-Davalı … ve davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur ( TMK m. 733/3 ).
Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer ( TMK m. 733/4 ).
Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının 6100 Sayılı HMK’nın 125. /maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu sebeple davacıya seçimlik hakkını kullanması için süre verilmelidir. Önalım hakkına dair payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir.
Bu gibi hallerde ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur. Davacının davayı yönelttiği kimsenin kötüniyetli olduğunu iddia etmesi halinde bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İkinci satış fazla bedelle ilk satan paydaşa yapılmış ise o kimse ilk satışın tarafı olduğu için kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca kötüniyetin kanıtlanmasına gerek yoktur.
Somut olaya gelince; 90 parsel sayılı taşınmazın 237726720/950906880 hissesi …adına kayıtlı iken 11/12/2009 tarih 23111 yevmiye numaralı akit tablosu ile bu payın 50.000,00 TL bedelle davalı …’a satıldığı, … adına kayıtlı hissenin 18/01/2012 tarih 1193 yevmiye numaralı işlem ile 1/8 olarak tashih edildiği bu hissenin 14/02/2012 tarih 3270 yevmiye numaralı işlem ile tamamının 80/640 hisse kabul edilerek 1/640 hissesinin … uhdesinde bırakılarak 79/640 hissesinin 4.200 TL bedelle …’a satıldığı, bu taşınmazın 28/03/2012 tarihinde imar görmesi üzerine …’ın yeni oluşan 10946 ada 1 parselde 1/6249 ve 10932 ada 8 parselde 2/1272 hissesinin olduğu ilk karardan sonra 26.05.2014 tarih 10029 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı … tarafından 10932 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 298/3544 payın taşınmazda paydaş olan …’a satıldığı, 13.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu …’ın …’a sattığı 79/640 paya isabet eden kısım imar uygulaması sonucunda 109 ada 8 parseldeki 219/1772 paya, bu payda 26.05.2014 tarih ve 10029 yevmiye no’lu hisse düzeltme ve satış işlemi ile 219/3544 ( 109,50 m2 ) paya isabet ettiği, …’ın 8 numaralı parseldeki 208 m2 miktarlı hissesinde …’ın …’a, …’ın da …’a, sattığı paya denk gelen payın 219/3544 ( 8109,50 m2 ) olduğu, satışa konu paydan …’ın 10932 ada 8 parselde 2/1772 payı 10949 ada 1 parselde 1/6249 payı bulunduğu, …’ın …’a sattığı paydan uygulama sonucu 10946 ada 1 parselde … adına 854/624900 payın bulunduğunun belirtildiği;
Mahkemece, … tarafından 79/640 payın 4.200 TL bedelle 14.02.2012 tarihinde davalı … …’a satılması nedeni ile, bu satış işlemindeki bedel olan 4.200 TL ve masraflar toplamı olan 4.500 TL ile, davalı … payları yönünden 198,21 TL önalım bedeli olarak depo ettirilerek bu bedeller üzerinden davanın kabulü ile; 10932 ada 8 parsel taşınmazın düzeltmeler sonucunda bulunan 109,50 m2’lik alana denk gelen 219/3544 oranındaki dahili davalı … adına olan kaydının ve davalı … adına kayıtlı 2/1772 oranındaki payların ve 10946 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın davalı … adına kayıtlı 854/624900 oranındaki payın ve davalı … adına kayıtlı 1/6249 oranındaki payın iptali ile davacı …adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu taşınmazdaki ilk pay satış işlemi 11.12.2009 tarihinde 50.000,00 TL bedelle, dava devam ederken 14.02.2012 tarihli pay satış işlemi 4.200,00 TL bedelle, yine dava devam ederken 26.05 2014 tarihli pay satış işlemi 117.884,32 TL bedelle yapılmıştır. Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye satılması halinde satınalan kötü niyetle iktisap etmiş ise davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile sorumludur. Bu durumda mahkemece; önalım bedeli olarak davaya konu payın ilk satış işlemindeki bedel ve masraflar toplamı olan 51.625,00 TL’nin kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile 4.500,00 TL’nin önalım bedeli olarak kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı … ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.