Toplulaştırma sonucunda davaya konu taşınmazlarda bilirkişi raporuna göre pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden mahkemece davaya konu tüm parseller yönünden toplulaştırma sonucunda paydaşlık durumunun devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
DAVA: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.03.2015 ve 28.04.2015 günlerinde verilen dilekçeler ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2016 tarihli hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. … ile karşı taraftan davacı vekili Av. … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Dava ve birleştirilen dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, asıl dava dilekçesine birleştirilen dava dilekçesinde 19 adet taşınmazda davalının 27.02.2015 tarihinde pay satın aldığını, satışın kendisine bildirilmediğini beyan ederek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili davaya konu taşınmazda fiili taksim olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK’nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.
Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K: sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Somut olaya gelince; 01.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda 1845, 2021, 2017, 2018, 2001, 787, 620, 624, 790, 665, 642, 807 parsel sayılı taşınmazların toplulaştırma sonucu 131 ada 8, 154 ada 20, 169 ada 7 parsel olarak davacı … adına, 169 ada 8, 159 ada 17, 157 ada 7 parsel olarak davalı … adına tespit gördüğünü, yer tersimatı yapıldığı ancak tapuya tescil edilmediği belirtilmiştir.
Mahkemece, toplulaştırmanın kesinleşip, kesinleşmediği davacı ve davalıların davaya konu taşınmazlarda halen paylı mülkiyet durumunun devam edip etmediği 01.12.2015 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak araştırılmamıştır. Toplulaştırma sonucunda davaya konu taşınmazlarda bilirkişi raporuna göre pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden mahkemece davaya konu tüm parseller yönünden toplulaştırma sonucunda paydaşlık durumunun devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: yukarda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.