1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Kararları

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/86 K: 2017/2316 T: 24.3.2017


Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına dair dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanunla 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR: Dairemizin 12.5.2014 gün ve 2104/3254 Esas, 6135 Sayılı bozma Kararı üzerine yerel mahkemenin 11.11.2014 tarihli ve 2014/1570 Esas, 2014/2175 Sayılı Kararı ile direnme hükmü kurulduğu, mahkemece verilen direnme kararının hüküm fıkrasının ilk hükümle aynı olmasına karşılık, gerekçe kısmında bozma ilamından sonra yeni gerekçeler ileri sürüldüğü, önceki temyiz incelemesi kapsamı dışında kalması sebebiyle sonraki mahkeme hükmünün direnme niteliği taşımadığı, aksine yeni bir hüküm olduğu değerlendirilerek, Dairemizce dosyanın temyizen incelenmesine karar verilerek, hükmün temyiz incelemesine geçildi.

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalılardan Hazine davaya karşı savunmada bulunmamış, diğer davalı … aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Davalının temyizi üzerine hüküm Dairemizce davacı davaya konu taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendisine ait olduğunu iddia ettiğinden HMK’nın 165. maddesi uyarınca görevli mahkemede muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere uygun bir süre verilerek, verilen süre içinde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi ve bu sonuca göre karar verilmesi, aksi halde muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilerek karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur.

Mahkeme bozma ilamına karşı direnmiş, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş, hükmü davalı … vekili temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu sebeple davacının satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.

Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.

Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.

Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 Sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.

Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.

Somut olayda da taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Diğer tarafdan, ifrazı mümkün olmaz ise taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalı …’e ait olduğuna dair paydaşlar arasında uyuşmazlık bulunmadığından dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilmeli, belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri tespit edilmelidir. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenmelidir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılmalıdır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerekir.

Yukarıda yazılı ilkelere göre inceleme, araştırma yapılması gerekirken, noksan inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, yatırılan temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, 24.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.