1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2018/2769 K: 2021/2923


Mahkemece kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı gereklidir. Zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar, ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Maliye Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR Davacı, genel yola çıkışı olmayan 2094 parsel sayılı taşınmazı lehine, davalı Hazine’ye ait taşlık alandan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Davacıya ait 2094 parsel sayılı taşınmaz, tevhit işlemi ile 2955 parsele dönüşmüştür.

Mahkemece, davanın kabulü ile; … ilçesi, … Mahallesi, 2955 parsel lehine, Fen bilirkişisinin 23.03.2016 tarihli raporunda “A” harfi ile gösterilen, tescil harici ve hazine adına kayıtlı yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı Maliye Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir.

Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir.

Mahkemece kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı gereklidir. Zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar, ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir

Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda, davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.

Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; mahkemece, davacı lehine geçit tesis edilen yer, tescil harici bırakılan taşlık niteliğindeki taşınmazdır. Türk Medeni Kanununun 715. maddesine göre; bu tür yerler kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında olup hiçbir şekilde özel mülkiyete konu edilemezler. Başka bir deyişle; bu gibi yerler, kişilerin yararına ve kullanımına terk edilemez. Esasen Türk Medeni Kanununun 748. maddesine göre, bu tür bir geçitin tapu kaydına işlenme olanağı da yoktur.

O halde, davacının geçit ihtiyacı başka alternatifler üzerinde durularak karşılanmalıdır. Bunun mümkün olmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Değinilen hususların göz ardı edilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Maliye Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi