1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1992/6738 K: 1993/3336 T: 2.4.1993


Avukat veya dava vekili ile takip edilen davalarda, haklı çıkan taraf yararına Kadastro Kanunu’nun 31 ve 36/2. maddelerinde belirtilen hükümler göz önünde bulundurularak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

K: Kadastro sırasında 929 parsel sayılı 4200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacının kızı F… adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacı 929 sayılı parselin sınırında bulunan tescil harici yer için dava açmıştır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz istemi sadece avukatlık ücretine yöneliktir. Vekalet ücreti, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31 ve 36/2. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelere göre, avukat veya dava vekili ile takip olunan davalarda vekalet ücreti davanın önemi vekilin sarf ettiği emek, tarafların davada iyi niyetle hareket edip etmediği, hak ve eşitlik kuralları gözönünde tutularak maktuan tayin ve takdir olunur. Ancak takdir edilecek vekalet ücretinin miktarı, keşif yapılmışsa keşifte belirlenen değere göre, avukatlık ücret tarifesinin tayin ettiği nisbi ücret sınırları üstünde olamaz. Keşif yapılmayan durumlarda davanın önemi ile aynı Kanunun 36/2. maddesi uyarınca ilgili parsele ait son beyan dönemi, emlak vergisi değeri gözönünde bulundurulmalıdır.

SONUÇ: Hal böyle olunca, davada haklı çıkan yararına Kadastro Kanununun 31 ve 36/2. maddelerinde belirtilen hükümler gözönünde bulundurularak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz ve temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (bozulmasına), 2.4.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.