Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/5747 K: 1993/7937 T: 9.7.1993

Tasdiksiz yoklama kayıtları, zilyetliği kanıtlama belgesi niteliğindedir. Ancak hukuken geçerli olabilmeleri için, zilyetlikle birleşmeleri gerekir.

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

K: Kadastro sırasında 94 ada, 2, 95 ada 1, 96 ada 1 ve 97 ada 10 parsel sayılı 250, 250, 350, 380 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar umumun istifadesine terk edilmiş boş yerlerden olmaları nedeniyle davalı belediye adına tesbit edilmiştir. Davacılar tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmazın davacının dayanağını oluşturan tasdiksiz yoklama kaydı kapsamında kaldığı ve taşınmazda davacıların zilyetliklerinin bulunmadığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/E maddesinde, tasdiksiz yoklama kayıtlarının zilyetliği kanıtlama belgesi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Tasdiksiz yoklama kayıtları zilyetlikle birleşmedikçe hukuken değer ve anlam taşımaz. Bu nedenlerle tasdiksiz yoklama kaydına değer verilmeyerek taşınmazın davalı belediye adına tesciline karar verilmesi isabetlidir.

SONUÇ: Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre davacıların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün (ONANMASINA), 9.7.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın