1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4191 K: 1995/5207 T: 14.9.1995


Taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce oluşturulan muhdesat bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu takdirde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR: Kadastro sırasında 100 parsel sayılı 1710 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M… ve müşterekleri adlarına, 153 parsel sayılı 592.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenlerle M… adına tesbit edilmiştir. İtirazı, kadastro komisyonunda reddedilen davacılar müşterek murise dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 153 parsel yönünden reddine, 100 parsel yönünden kabulüne, dava konusu 153 sayılı parselin Hazine adına, 100 sayılı parselin hisseleri nispetinde davacılar ile tesbit malikleri adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan M… mirasçılarından G… ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1 – Dosya içeriğine, taşınmazın kök miras bırakan H…’den kaldığı terekesinin paylaşılmadığı toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptandığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile 100 sayılı parsele ilişkin hükmün (ONANMASINA).

2 – Davalı G… ve arkadaşlarının 153 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, taşınmaz üzerinde kadastro tesbitinden önce oluşturulan muhdesat bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu halde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece muhdesat yönünden araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, bu hususun kararda tartışılmaması ve bu yönden hüküm kurulmaması isabetli bulunmamaktadır.

SONUÇ: Temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 14.9.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.