İmar planı sınırları içinde kalan meralar planın onayı ile bu niteliklerini kendiliğinden kaybederek, imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar. İmar planında bu yer “mesire yeri” olarak belirlendiğine göre Kadastro Kanunu’nun 16/A maddesi uyarınca bu gibi yerlerin belediye adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR: Kadastro sırasında 185 ada, 106 parsel sayılı 6780 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, sulama kanalı olarak Tavşanlı Belediyesi adına tesbit edilmiştir. Hazinenin, taşınmazın öncesinin mera olduğuna ilişkin itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek nizalı parselin sulama kanalı olarak Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Belediye, taşınmazın tesbit gibi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parselin davacı Tavşanlı Belediyesi adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın evveliyatının kamu orta malı mera olduğu belirlenmiştir. 3194 sayılı Yasanın 11/son maddesi hükmüne göre, imar planı sınırları içinde kalan meralar, planın onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar. İmar planında bu yer “mesire yeri” olarak belirlendiğine ve Kadastro Kanununun 16/A maddesine göre, bu gibi yerlerin Belediye adına tescili gerekeceğinden mahkemece Belediye adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, taşınmazın niteliği belirtilmeksizin tescil kararı verilmesi isabetsiz ise de; bu yanılgının giderilmesi mümkün olduğundan hüküm fıkrasının birinci bendinin “185 ada 106 sayılı parselin mesire yeri olarak Tavşanlı Belediyesi adına tapuya tesciline” şeklinde düzeltilerek (ONANMASINA), 7.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.