1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2001/10362 K: 2001/9698 T: 6.12.2001


Dayanılan tapu kaydının miktarı 7123 metrekare olup kaydın sınırında emvali metruke bulunduğundan, kayıt kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi zorunludur.

Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 1003 ada 3, 4, 6 parsel sayılı 3153.32, 5858.41 ve 3485.83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Emine ve müşterekleri, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tespit edilen 1003 ada 5 parselin dayanak tapusu 17123 metrekare olduğu halde 1854.34 metrekare olarak tespit edildiğini, eksik kısmın ikmali için 1003 ada 3, 4, 6 parsellerin tespitinin iptaliyle adlarına tescil isteği ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıların 22.3.1973 tarih 118 nolu tapu ile 17123 metrekare yere malik olduğu 1003 ada 4 parselde 4194.66 ve 44 parselde 1074 metrekarelik kısımlarında davacılar tapusuna dahil olduğu, ancak Hazine adına olan tapuların karayollarına tahsis edildiği ve otoyol altında kaldığı fiilen mevcut olmadığından davanın reddine, Karayolları aleyhine şartları varsa bedel davası açmakta davacıların muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacıların dayandıkları tapu kaydı 27.4.1950 tarih sahife 81, cilt 57’de kayıtlı bulunan 118 numaralıdır. Bu kaydın tarihi gerek tutanakta gerekse kararda yanlış gösterildiği belirlenmiştir. Dayanılan tapu kaydının miktarı 7123 metrekare olup kaydın sınırında emvali metruke bulunduğundan, kayıt kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi zorunludur. Kadastro sırasında tapu kaydının dava dışı 1003 ada 5 sayılı parsele revizyon gördüğü anlaşılmaktadır. Kaydın revizyon gördüğü parselin miktarı ise 1854.34 metrekaredir. Mahkemece kararın gerekçesinde tapu kaydının miktarı doğru olarak 7123 metrekare olarak belirtildiği halde kararın hüküm fıkrasında 17123 metrekare olarak gösterilmiştir. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının uyumlu olması zorunludur.

Gerekçe ile hüküm fıkrasının farklı olması bozma nedenidir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74.maddesi gereğince hakim taleple bağlı olup talepten fazlaya karar veremez. Öte yandan anılan Kanun’un 72.maddesi gereğince, Hakim iki taraftan birinin talebi olmaksızın resen bir davayı tetkik ve halledemez. Davacılar tarafından 44 sayılı parselle ilgili olarak dava açılmadığı halde mahkemece sözü edilen parselle ilgili hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.

Mahkemece taşınmazın fiilen otoyol haline dönüştürülmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru ise de; kararın bu hali ile infazı ve kamulaştırma davasında dayanak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca; tapu kaydının revizyonu ve davacının talebi dikkate alınarak davaya konu olan 1003 ada 4 sayılı parselin davacıların dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığının tespitine, tapu iptal ve tescili isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz istemlerinin bu nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA 6.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.