1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2005/2485 K: 2005/1373 T: 3.3.2005


Hazinenin tutanaktaki hissesine karşı açılıp takip edilmiş bir dava bulunmamaktadır; öncelikle hazinenin tutanaktaki hissesinin, hazine lehine kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekir; mahkemece hazine hissesine yönelik bir dava bulunmadığı halde taşınmazın tamamının mera olarak sınırlandırılması isabetli bulunmamaktadır; taşınmaz üzerinde zaman zaman hayvanların otlatılmış olması o yere kadim meralık vasfı kazandırmaz.

Yargıtay bozma ilamında özetle; “Kadastro tutanağında işaret olunan Kanuni Sani 1294 Tarih 326 numaralı tapu kaydının uygulanmadığı, tedavülleri olup olmadığı ve hangi parsellere revizyon gördüğünün sorulmadığı, çevresinde eylemli mera bulunduğundan miktar fazlasının zilyetlikle kazanılamayacağı, Hazine taşınmazın 1505 sayılı Kanun hükümleri gereği kamulaştırıldığını ileri sürdüğü halde kamulaştırmaya ilişkin kayıt ve belgeler iade edilmiş ise iadeye ilişkin belgelerin getirtilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; çekişmeli parselin mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve davalı Şerefettin, Bedri tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı tarafın dayanağını oluşturan Şubat 88 yoklama tarih 6 numaralı kaydın davaya konu parseli kapsamadığı ve taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi anlatımı, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen kroki ve raporla belirlendiğine göre davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,

2- Hazinenin temyizine gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazın kamu orta malı niteliğinde mera olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; değerlendirme de dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davaya konu 195 numaralı parsel tapu kaydına dayanılarak Zeynel ve arkadaşlarıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Taşınmazın tespitine karşı Hazine ve Paşa tarafından açılan dava sonunda; Hazinenin davasının reddine Paşa’nın itiraz etmemiş sayılmasına, taşınmazın tespitinin iptaliyle Zeynel mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; Hazinenin temyizini inceleyen Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 14.4.1989 tarih 1988/4982 esas, 1989/5533 sayılı kararıyla araştırma noksanlığı nedeniyle yerel mahkeme kararını bozmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; yukarıda belirtildiği şekilde taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Yukarıdaki izahattan da anlaşılacağı üzere taşınmaz Hazine ve Zeynel mirasçıları adına tespit edilmiştir.

Hazinenin tutanaktaki hissesine karşı açılıp takip edilmiş bir dava bulunmamaktadır. Öncelikle Hazinenin tutanaktaki hissesinin, Hazine lehine kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekir. Mahkemece Hazine hissesine yönelik bir dava bulunmadığı halde taşınmazın tamamının mera olarak sınırlandırılması isabetli bulunmamaktadır. Ayrıca, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında da işaret edildiği üzere Taraflar arasındaki uyuşmazlık davaya konu taşınmazın 1505 sayılı Yasa hükümleri gereğince kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı, kamulaştırılmamış ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının zilyedi yararına gerçekleşip gerçekleşmediği konusundadır.

Yapılan araştırma ile tespite esas olan ve davalıların dayanağını oluşturan Şubat 88 yoklama tarih 6 numaralı kaydın çekişmeli taşınmazı kapsamadığı ve taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği belirlenmiş bulunmaktadır. Ayrıca taşınmazın niteliğine ilişkin olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi Yargılama sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların büyük çoğunluğu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu ifade etmişlerdir. Kadastro tespit tutanağının edinme sebebi sütunundaki beyanlarda yargılama sırasında tespit edilen bilirkişi ve tanık beyanlarını doğrular niteliktedir. Taşınmaz üzerinde zaman zaman Hayvanların otlatılmış olması o yere kadim meralık vasfı kazandırmaz. Hal böyle olunca; taşınmazın tarla olarak tespit edilmiş olması bir kısım hissenin aynı nitelikle Hazine adına kesinleşmiş bulunması taşınmazın niteliğine yönelik açılıp sürdürülmüş bir davanın bulunmaması ve dinlenen çok sayıda bilirkişi ve tanık beyanı nazara alınarak parselin tespitteki vasıfları ile tamamının Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Mahkemece dosya kapsamına uygun olmayan değerlendirme sonucu taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.