1. Anasayfa
  2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2005/461 K: 2005/1628 T: 10.3.2005


Keşif ara kararında, keşfe gidilecek araç ücreti, yerel bilirkişi adayları ve tanıklara verilecek ücretlerle çıkarılacak davetiyelerle ilgili bir masraf belirlemesi yapılmadığı gibi, bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye çıkarılabilmesi için bir süre de tanınmamış olması halinde bu tür bir ara kararına dayanılarak keşif delilinden vazgeçilmiş sayılmaya karar verilemez.

Kadastro sırasında 688 parsel sayılı 2874.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmıştır. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Y. ve arkadaşları, tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır.

Yargılama sırasında Ö. ve arkadaşları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli parselin mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahiller Ö. ve İ. tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece verilen süre içerisinde davacı ve müdahillerin keşif avansını yatırmadıkları, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesinin mehle riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için; ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi, uzman bilirkişi ve tanıklara verilecek ücretlerle vasıta parasının, yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip bu ücretin yatırılması için ilgiliye makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için uygun bir sürenin olması gerekmektedir. Mahkemece hükme dayanak yapılan 27.8.2004 tarihli ara kararında vasıta ücreti, yerel bilirkişi adayları ve tanıklara verilecek ücretlerle çıkarılacak davetiyelerle ilgili bir masraf belirlemesi yapılmadığı gibi, bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye çıkarılabilmesi için bir süre de tanınmamıştır. Bu tür bir ara kararına dayanılarak keşif delilinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; uyuşmazlığın meraya ilişkin bulunması nedeniyle öncelikle zabıta aracılığıyla komşu köylerde ikamet eden, davada yararı bulunmayan, yaşlı ve tarafsız kişiler arasından yerel bilirkişi ve aynı yöntemle tanık isimleri belirlenmeli, bundan sonra davacı ve müdahillere yukarıda anlatıldığı şekilde belirlenecek keşif avansını yatırmaları için uygun süre verilmeli, ilgililere verilecek süre ile tensip edilecek keşif günü arasında bilirkişi adayı ve tanıklara arazi başında hazır olmalarını bildirecek davetiye çıkarılmasına imkan sağlayacak süre olmasına dikkat edilmeli, arazi başında yapılacak keşif ve tarafların ibraz edecekleri deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.

Sonuç: Yasa’ya uygun olmayan ihtar sonucu davanın reddine karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.