Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemlerine karşı açılan davaların lehine düzeltme yapılan taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, düzeltme işleminin sonucu oluşan yüzölçümü farkına sadece hesap hatasının yol açtığı ve farkının komşu taşınmazlardan kaynaklanmadığı hallerde davanın Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekir.
Kadastro Müdürlüğü’nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca …’ın talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında …. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda … adına kayıtlı olan 577 parsel sayılı 3.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4.352,28 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı … temsilcisi, düzeltme işlemi sırasında çekişmeli taşınmazın yüzölçümünde artış meydana geldiğini belirterek söz konusu düzeltmenin … adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan madde uyarınca yapılan düzeltme işlemlerine karşı açılan davaların lehine düzeltme yapılan taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, düzeltme işleminin sonucu oluşan yüzölçümü farkına sadece hesap hatasının yol açtığı ve farkının komşu taşınmazlardan kaynaklanmadığı hallerde davanın Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu 577 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki … isimli şahıs olup, düzeltme işlemi de kayıt malikinin başvurusu üzerine yapılmıştır. Bu nedenle davacı … tarafından, yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkin olarak Kadastro Müdürlüğü aleyhine dava açılması doğru değildir. Hal böyle olunca; davanın çekişmeli taşınmaz maliki olan …’a karşı açılması gerekirken Kadastro Müdürlüğüne karşı açılması ve davacı … tarafından da 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunulmaması nedeniyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esas hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davalı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.