Dava konusu taşınmazın ormanla çevrili olması, orman mühendisi bilirkişi raporlarının içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın eylemli orman vasfında olduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece, taşınmazın niteliğinin bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekir
Kullanım kadastrosu sırasında, … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan 113 ada 1 parsel ( eski 101 ada 1 ) sayılı 12.209,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın tamamının eylemli orman haline dönüştüğü şerhi yazılarak çalılık vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar …, … ve …, dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımlarında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda lehlerine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişinin 29.03.2013 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 6.990,88 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 150,57 metrekarelik kısımlarının ayrı ayrı mülkiyet durumlarında değişiklik yapılmaksızın aynı adanın son parsel numarası verilerek, beyanlar hanesine “6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın eylemli haline dönüştüğü” şerhi yazılarak, taşınmazın aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 5.067,57 metrekarelik kısmının mülkiyet durumunda değişiklik yapılmaksızın aynı adanın son parsel numarası verilerek, beyanlar hanesine “6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacılar …, … ve …’ın zilyetliğinde olduğu” şerhi yazılarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile dahili davalı … İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin, dava konusu 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6.990,88 metrekare yüzölçümündeki bölümüne yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Dahili davalı … İdaresi vekilinin, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 5.067,57 metrekare yüzölçümündeki bölümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinde orman ağaçlarının bulunduğu, (B) harfi ile gösterilen bölümünde ise herhangi bir orman ağacının bulunmadığı, bu bölümün davacıların zilyetliğinde olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahallinde yapılan 13.06.2012 ve 26.11.2012 günlü keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler, dava konusu taşınmazın davacılara atalarından kaldığını, davacıların babasının bu taşınmazı arpa, buğday ekmek suretiyle kullandığını ve taşınmazın ormanla ilgisinin bulunmadığını beyan etmişlerdir.
Ancak, keşif sonrası düzenlenen 28.07.2012 tarihli orman bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz üzerinde çok sayıda 80-100 yaşlarında kızılçam ağacı ve yer yer maki çalılarının bulunduğu, orman boşluklarında ise tahıl ekili olduğu, bu haliyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş; 27.11.2012 tarihli 3 kişilik orman bilirkişi raporunda ise, taşınmaz üzerinde kalın çaplı ve yaşlı 15 adet kızılçam ağacı, 2 adet harnup, 2 adet ahlat ağacı bulunduğu, taşınmazın doğusunda bulunan kızılçam ağaçlarının az da olsa kapalılık teşkil ettiği, taşınmazın meylinin %15-18 oranında olup, toprak muhafaza karakteri taşıdığı, taşınmazın meylinden dolayı erozyon riski bulunduğu, 4 cephesinin ise %20-25 oranında meyilli, tam kapalı, kalın kızılçam ormanı ile çevrili olduğu, bu haliyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu taşınmazın ormanla çevrili olması, orman mühendisi bilirkişi raporlarının içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın eylemli orman vasfında olduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece, taşınmazın niteliğinin bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın bir bölümünün ayrılmasının taşınmazın niteliği ile bağdaşmayacağı düşünülmeksizin, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.