Dayanılan kayıtlardaki sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, tespit; bunlarda gösterilen miktar esas alınarak, ancak bunların kayıtları, konumları itibarıyla belli bir yeri kapsıyorsa, o sınır esas alınarak belirlenmelidir.
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; 132 ada, 23 parsel sayılı, 21329 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 23.4.1944 tarih, 56 ve 57 no’lu tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ve kardeşleri ile Hazine adlarına tespit edilmiştir. Davacı, tapu ve vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı ile kardeşleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parselin 9 no’lu parsele uygulanan tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma, uygulama ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli 132 ada, 23 no’lu parsel bitişik 9 no’lu parsel ile bir bütün halinde iken 9 no’lu parsele uygulanan tapu kaydının kuzey sınırının cebel okuması ve kayıt fazlası olması nedeniyle ifraz edilerek tapu sahipleri Hazine ve davacılar adına 1/2’şer pay oranında tespit edilmiştir. 132 ada, 9 no’lu parsele uygulanan Kanunisani 1325 tarih 152, 153 no’lu tapu kaydının 1/2 payı davacılar miras bırakanı İ… ve 1/2 payı da A… A.’dan Hazineye kalması nedeniyle Hazine adına kayıtlıdır. Tapu kaydının kuzey sınırı cebel okuduğundan kadastro sırasında bitişik 9 no’lu parsel tapu kaydının değişmez sınırı yönünde bulunması nedeniyle 1/2 payı davacılar ve 1/2 payı da davalı Hazine adına tespit edilmiş, kayıt fazlası ise 23 no’lu parsel numarasıyla yine aynı biçimde tesbiti yapılmıştır. Davacılar 23 no’lu parselin Hazine adına yazılan 1/2 payı dava etmektedir. Mahkeme; 23 no’lu parselin kayıt fazlası olduğu, Hazinenin zilyetliğinin bulunmadığı, davacılar yararına zilyetlik koşulları oluşması nedeniyle davayı kabul etmiştir. Şu hale göre çözümlenmesi gereken sorun 23 no’lu parselin de 9 no’lu parsele uygulanan tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığıdır. Tapu kaydının kuzeyi cebel ve 9 parsele uygulanan 28 tahrir no’lu vergi kaydının batı sınırı ise tepe okuduğundan değişebilir sınırlı olduklarını kabul etmektedir. Ancak, 3402 sayılı Yasa’nın 20/C maddesine göre, sınırlar değişebilir ve genişletmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak, değişebilir ve genişletmeye elverişli taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa tespit o sınır esas alınarak yapılır. Keşifte dinlenen fen bilirkişisi N. tarafından düzenlenen 18.1.1993 günlü rapor ve krokide çekişmeli 23 no’lu parselin yüzde 3,10 eğimle batıya doğru yükseldiğini ve 23 no’lu parselin batı sınırındaki 25 no’lu parselden itibaren dağın birdenbire yükseldiğini, keza ziraat mühendisi O. da aynı günlü raporunda 25 no’lu parsel sınırından itibaren dağın yüzde 60 meyille birden yükseldiğini, 9 ve 23 no’lu parselin birbirinin devamı olduğunu bildirmişlerdir. Şu hale göre tapu kaydındaki cebel sınırının dağın birdenbire yükseldiği yerden başladığının kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, fiziki konuma göre dağ sınırının başladığı yere kadar olan arazi kesiminin tapu kaydı kapsamında kaldığının düşünülmesi gerekir. Bu ilkeler doğrultusunda yeniden keşif yapılarak tapu kaydının komşu parsel kayıtlarından yararlanılarak yerine uygulanmalı ve dağın yan görünüş krokisinin uzman bilirkişiye çizdirilmesi, dağın birdenbire yükseldiği yere kadar olan arazi kesiminin tapu kaydı kapsamında kalacağı düşünülmeli, uzman bilirkişiye keşfi izlemeye olanak verecek biçimde bileşik kroki çizdirilmeli, bundan sonra toplanacak delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Sonuç: Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün BOZULMASINA, 12.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.