Mahkemece, kesin önel gereğinin davacı tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken yeniden dava açma olanağı sağlayacak biçimde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 2035 parsel sayılı 2360 metre kare yüzölçümündeki taşınmaz davacı adına tespit edilmiştir. Davalı Hazinenin tapu kaydına dayanan itirazı kadastro komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı O. irsen intikal, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına taşınmazın komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece kesin önel gereğinin davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 36. maddesi uyarınca kanıtlanamayan davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere yeniden dava açma olanağı sağlayacak biçimde “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiş olması doğru değildir.
Sonuç: Davalı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü BOZULMASINA, 5.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.