Taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidi yapılmadığı ve sınırda da eylemli durumda orman bulunduğuna göre, kayıt miktar fazlası olan taşınmazın ormana elatmak suretiyle elde edildiğinin kabulü zorunludur. Orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından sürdürülen zilyetlik hukuki değer taşımaz. Resmi kayıt ve belgelerle eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi görüşüne ve tanık sözlerine değer verilemez. Hal böyle olunca taşınmazın orman niteliğiyle davacı Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
Kadastro sırasında 1046 parsel sayılı 8300 m 2. yüzölçümündeki taşınmaz 488, 489 sayılı parsellerin vergi kaydı miktar fazlası davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalının vergi kaydı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı tapulama komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı Hazine, vergi kaydının gayrisabit sınırlı olup miktar fazlasının kazanılamıyacağını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, davalı yararına vergi kaydına ve zilyetliğe dayalı iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Davalının dayandığı 1938 tarih, 26 tahrir nolu vergi kaydının dava konusu taşınmazla dava dışı 488, 489 ve 1047 parsellere aidiyeti keşif ve uygulamayla saptandığı gibi bu yön mahkemenin de kabulündeki kaydın kuzeyi sınırı orman okumaktadır. Orman sınır değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olduğundan bu tür kayıtların kapsamları yüzölçümleriyle geçerlidir. Orman İdaresinden gelen yazıda taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidi yapılmadığı bildirildiğine ve sınırda da eylemli durumda orman bulunduğuna göre kayıt miktar fazlası olan taşınmazın ormana elatmak suretiyle elde edildiğinin kabulü zorunludur. Orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından sürdürülen zilyetlik hukuki değer taşımaz. Vergi kaydı miktarı kadar yer, 488 ve 489 parseller altında davalı ve müştereği adlarına tesbit edilmiş ve tesbitleri itiraza uğramaksızın kesinleşmiştir. Resmi kayıt ve belgelerle eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi görüşüne ve tanık sözlerine değer verilemez. Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulüne ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere reddi yoluna gidilmiş olması doğru değildir.