1. Anasayfa
  2. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/2307 K: 1996/3001 T: 5.6.1996


Yeniden yapılan kadastro sırasında tapu payı bulunmayan davacı, harici satın alma ve on yılı aşan zilyetliğe dayanarak tapunun, adına tescilini isteyemez.

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı M… mirasçıları tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

2981 sayılı Yasa’nın 10/b maddesi gereğince yeniden yapılan kadastro sırasında, 1490 ada 7 parsel sayılı 279.06 metre kare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ile davalı M… mirasçıları ile dahili davalılar adlarına paylı olarak tespit edilmiş ve üzerindeki evin davacıya ait olduğu tutanağa şerh verilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Ş., haricen satın almaya ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı Ş. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı M. mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece tapuda kayıtlı taşınmazın harici satın alma tarihi ile tespit tarihi arasında 10 yıllık süre geçtiğinden bahisle, harici satışa değer verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa’nın 10/b maddesi uygulamasında 3402 sayılı Yasa’ nın 13/B-b maddesinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davacının çekişmeli parselde tapuda adına kayıtlı pay bulunmamaktadır. Haricen satın aldığı payın adına tescilini istemektedir. 20.10.1993 gün, 1993/14-411 ve 1993/588 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında da vurgulandığı gibi, yasa koyucu anılan Yasa’nın 10/b maddesinde paylı taşınmazlara tapu vermeyi, ancak paydaşlar için pay miktarlarını ve fiili kullanım durumlarını dikkate alarak kabul etmiştir. Paydaş olmayanlar, başka bir anlatımla haricen satın alan kişiler lehine böyle bir olanak tanınmamıştır. Harici satın almaya dayanan davacı tapuda paydaş olmadığından, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa’nın 10/b maddesinden yararlanamaz. Bu durumda, 3402 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin geçmiş olması, geçersiz olan harici satışı geçerli hale getiremeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.

Sonuç: Davalı M. mirasçılarının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 5.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.