Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilebilmesi için; zilyetlik tanıkları keşif yerinde dinlenmeli, dava konusu taşınmaza ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları getirtilmeli, kadastro tutanağı ve belirtmelik tutanağında bildirilen bilirkişiler dinlenmeli, ayrıca davalı Hazine’nin tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru davacı yararına zilyetlikle mülk edinme süresi olan 20 yılın geçip geçmediği hususu etraflıca incelenmelidir.
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR: Kadastro sırasında 117 ada 65, 126 ada 82 parsel sayılı 9773, 6908 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydı ile davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı N… D… 65 sayılı parsel yönünden tapu kaydı irsen intikale, 82 sayılı parsel yönünden de irsen intikale ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Zilyetlik tanıkları keşif yerinde dinlenmediği gibi dava konusu yere ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanağı ve dayanağı kayıt ve belgeler getirtilmemiş, kadastro tutanağı ve belirtmelik tutanağında bildirilen bilirkişiler de dinlenmemiştir. Ayrıca davacının dayandığı çekişmeli 65 sayılı parsele ait olduğu bildirilen Teşrinievvel 1940 tarih 151 sıra nolu tapu kaydının da uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında Hazine tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru davacı yararına zilyetlikle mülk edinme süresinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusu üzerinde de durulmamıştır.
O halde, taşınmaza ait belirtmelik tutanağı ile komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları bulundukları yerden getirtilmeli, tarafların gösterdikleri tanıklar ile kadastro ve belirtmelik tutanaklarında isimleri yazılı bilirkişiler ile daha önce dinlenmiş tanık ve bilirkişiler tanık sıfatı ile çağrılmalı, yeniden yapılacak keşifte olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişi ile uzman bilirkişi aracılığıyla tarafların dayandığı kayıt ve belgelerle davacının dayandığı çekişmeli 65 sayılı parsele ait olduğu bildirilen Teşrinievvel 1940 tarih 151 sıra nolu tapu kaydı, belirtmelik tutanağı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları gereği gibi yerine uygulanmalı ve böylece kayıt kapsamları belirlenmeli, keşfi izlemeye olanak verecek biçimde çevre parselleri de içerir şekilde birleşik kroki çizdirilmeli, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimlerin ilk defa hangi tarihte zilyet ettiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin süresi, sürdürülüş biçimi, zilyetliğin ekonomik amacına uygun olup olmadığı olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup ayrıntılı biçimde saptanmalı, beyanlar arasında aykırılık çıktığı takdirde giderilmeli, tanık ve bilirkişi anlatımları komşu parsel tutanakları ve dayanağı belgeler ile denetlenmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın nitelikleri (bitki örtüsü, toprak yapısı, işleniş biçimi süresi) yönünden teknik verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, davalı Hazinenin 4753 sayılı Yasaya göre oluşan tapusunun tesis tarihinden geriye doğru davacı yararına 20 yıllık zilyetlik süresinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusu üzerinde durulmalı, bundan sonra delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 8.2.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.