Tüzel kişiliği olmayan mahalle muhtarlığının aktif dava ehliyeti bulunmadığından, tespitin düzeltilmesi amacıyla açtığı davanın reddi gerekir.
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 473 ada 4, 521 ada 33, 518 ada 3, 516 ada 3 ve 519 ada 7 parsel sayılı 1.959.13-35.092.33-97.085-42.701.49-24. 283.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 473 ada 4 no’lu parsel cami, ev, minare ve bahçesi niteliğiyle Hazine adına, diğer parseller ise tapu ve vergi kaydı, camiye yapılan bağışlar nedeniyle geliri T:.. Mahallesi Camii’ne ait olduğu beyanlar hanesinde şerh verilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmişlerdir. Askı ilan süresi içinde T:.. Mahallesi tüzel kişiliği adına mahalle muhtarı taşınmazların mahalle camisi adına tescili istemiyle dava açmış, T:.. Mahallesi Cami, Minare Yaptırma Derneği de taşınmazların cami derneği adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin katılan davacı T:.. Mahallesi, Cami ve Minare Yaptırma, Yaşatma ve Cami Mallarını Koruma, İşletme Derneği adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazlar kadastro tespitinden sonra kurulan ve davaya katılan T:.. Mahallesi Cami ve Minare Yaptırma, Yaşatma ve Cami Mallarını Koruma, İşletme Derneği adına tesciline karar verilmiştir. Kadastroca çekişmeli taşınmazlar Hazine adına tespit edilmiştir. T:.. Mahallesi adına mahalle muhtarı tarafından tespitin düzeltilmesi amacı ile dava açmıştır. Tüzel kişilikten yoksun olan mahalle muhtarlarının aktif dava ehliyetleri bulunmadığından açtıkları dava kadastro tespitinin kesinleşmesini önlemez. 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 26/D maddesi gereğince kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra tespitten önceki sebebe dayanılarak asli müdahil sıfatıyla davaya katılma olanağı var ise de somut olayda usulen açılmış derdest bir davanın varlığı söz konusu olmadığından isteğin davaya katılma olarak kabulü de olanaksızdır. Davacı derneğin harcını yatırarak davaya katılmak istediği tarihte kadastro tutanağı kesinleşmiştir. Kesinleşen tespitlere karşı 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 12. maddesi gereğince açılan davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahalle muhtarlığı tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazların tespitleri kesinleşmiş olduğundan kesinleşen tespit gibi işlem yapılması için tutanak aslı ve eklerinin Tapu Sicil Müdürlüğüne, tutanakların onanlı bir örneğinin dosya içerisinde bırakılarak davacı derneğin davasının görev yönünden reddine, dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
Sonuç: Davalı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 11.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.