Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/10631 K: 1994/12072 T: 11.10.19942942/15

Yasa gereği oluşturulan bilirkişi kurullarının oybirliği ile karar vermelerinde yasal zorunluluk yoktur.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı Hazine vekili Av. L… S… geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı Ş… Ç… geldi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: K: Mahkemece yapılan keşiflerin birincisinde düzenlenen raporda dava konusu taşınmazın değeri 1.560.000 TL./m² olarak bulunmuş, ikinci kez oluşturulan bilirkişi kurulu raporunda taşınmaza 1.625.000 TL./m² değer belirlenmiş, yasa gereği üçüncü kez yapılan keşifte taşınmazın m² değeri 2.925.000 TL. olarak saptanmıştır.

Her üç rapor yasada öngörülen yöntemlere ve usule uygun olup bunları geçersiz kılan herhangi bir neden ileri sürülmemiştir. Yasa uyarınca ortalama değeri ifade eden ikinci bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi gerekirken gereksiz yere dördüncü ve beşinci bilirkişi kurulları oluşturulup bu kurulların verdikleri raporların da birlikte değerlendirilmesi suretiyle taleple bağlı kalındığı belirtilerek taşınmaza belirlenen 2.605.119 TL./m² değer üzerinden hüküm tesis edilmiştir.

Yasa gereği oluşturulan bilirkişi kurullarının oybirliği ile karar vermelerinde bir yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle ikinci bilirkişi kurulunda yer alan mülk bilirkişisinin çoğunluğun belirlediği 1.625.000 TL./m²’nin 2.100.000 TL./m² olması gerektiğine dair karşı oyuna dayanılarak yeniden keşfe gidilmesi ve yukarıda açıklandığı gibi yüksek değerlere hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Bundan ayrı aynı taşınmazda paydaş bulunanların açtıkları 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 1993/925 esas sayılı davada aynı değerlendirme tarihi dikkate alınarak taşınmazın m²’sine 1.600.000 TL. değer verilmiş olduğu ve buna ilişkin kararın Yargıtay’ca onandığı dikkate alınmamıştır.

Kabul şekline göre de; davacı 50.000.000 TL istediği kavaklarla ilgili davasından vazgeçtiği halde bunun da zemin için istenen meblağ içinde kabulü ile taleple bağlı kalındığı bildirilmek suretiyle fazla bedel arttırımına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 750.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine, 11.10.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın