İmar Kanunu’nun 18/2 maddesi gereğince indirilmesi gereken düzenleme ortaklık payının, azami sınır olan % 35 oranında olması gerektiği vurgulanarak verilen hüküm bozulmuş, davacı Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmamış, mahkemece de bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve taşınmazdan indirilecek düzenleme ortaklık payının % 35 olması kesinleşmiş ve davalı yararına usulen kazanılmış hak olmuştur.
Davacı U… G… S… ile davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı aralarındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasına dair Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 9.5.1994 günlü ve 1994/204-334 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 7.7.1994 günlü ve 1994/7115-9623 sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Mahkeme kararı, dava konusu taşınmazların yüzölçümleri itibariyle, taşınmazların bedellerini değerlendiren (veya yüzölçümlendiren) İmar Yasası’nın 18. maddesinin 2. fıkrası gereğince indirilmesi gereken düzenleme ortaklık payının, azami sınırı olan %35 oranında olması gerektiği vurgulanarak bozulmuş, davacı Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmamış, mahkemece de bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda taşınmazlardan indirilecek düzenleme ortaklık payının %35 oranında olması kesinleşmiş ve davalı yararına usulen kazanılmış hak oluşmuştur. Buna rağmen, bozma üzerine bilirkişi kurullarından alınan ek raporlarda, imar işlemleri konusunda çıkarılan yönetmelik hükümlerine yollamada bulunularak bundan az oranda indirim yapılarak sonuca varılmış, mahkemece de hükmüne uyulan bozma ilamı dikkate alınmadan bu raporlara göre karar verilmiştir.
Bilirkişi raporlarında sözü edilen yönetmeliğe göre, belirtilen oranda indirim yapılması öngörülmüş olsa bile usulen kazanılmış hakkın ihlal edilemeyeceği ilkesi karşısında mahkemece bu raporlara itibar edilmeyerek bozma ilamının resen uygulanması gerekir. Bu hususların mahkemece dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Mahkemece kararın bu gerekçe ile bozulması gerektiği halde yanlışlıkla onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının sözü edilen nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz onama harcının istek halinde yatırana iadesine, 9.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.