Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/823 K: 1994/2040 T: 21.2.1994

Kamulaştırma tarihinden önceki satışlar emsal alındığında kamulaştırma tarihine kadar geçen süre içerisinde D.İ.E:’nce yayınlanan toptan eşya fiyatlarının taşınmaza yansıyan yıllık ortalama endeksi dikkate alınarak emsal taşınmazın kamulaştırma tarihindeki değeri belirlenir.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: K: 1- Dosyadaki 1. ve 2. bilirkişi raporları sadece bilirkişilerin kimlikleri ve imzaları ayrı olmak üzere yekdiğerinin aynı olup, ikinci rapor birinci raporun daktilo ile yazılmış kopyasıdır.

Mahkemece ayrı ayrı zamanlarda keşife gidilmiş olduğuna ve ayrı ayrı bilirkişi kurulları oluşturulduğuna göre, her iki raporda bilirkişilerin aynı kelimeleri kullanmış olmaları hayatın olağan akışına aykırı olup, esasen rapor da daktilo ile çoğaltılmış olduğuna göre 2. bilirkişi kurulunun herhangi bir değerlendirme yapmadığı ve bu suretle Yasanın 15. maddesinin 11. fıkrası hükmünün yerine getirilmediği sonucuna varmak gerekmiştir.

Bu suretle çoğaltılan bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm tesisi mahkeme kararının saygınlığına olduğu kadar geçerliliğine de etkilidir.

Bu nedenle 2. bilirkişi kurulu raporu geçersiz ve yok hükmündedir.

2- Üçüncü bilirkişi kurulu raporu 2 sıra nolu taşınmazı somut emsal almıştır. Getirtilen tapu kaydına göre incelenen bu satış, Derinkuyu Belediye Başkanlığı’nın 24.8.1990 gün ve 27-169 sayılı encümen kararı ile kamulaştırılmıştır. Kamulaştırma taraflar arasındaki serbest alım satım bedelini yansıtmayıp, kamulaştırmaya ait bir satışın emsal alınması açılabilecek bedel artırma davası da dikkate alındığında yanıltıcı olacağından buna göre kıyaslama yapılıp değer belirlenmesi usulsüz olup 3. bilirkişi kurulu raporu da yasaya uygun düzenlenmemiştir.

Kabul şekline göre; 3-Yargıtay uygulamalarına göre kamulaştırma tarihinden önceki satışlar emsal alındığında kamulaştırma tarihine kadar geçen süre içerisinde D.İ.E: ‘nce yayınlanan toptan eşya fiyatlarının gayrımenkule yansıyan yıllık ortalama endeksi dikkate alınarak emsal taşınmazın kamulaştırma tarihindeki değeri belirlenir.

Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında uygulanan endeksin ne olduğu belirtilmeden serbest piyasa artışları ve resmi fiyat endeksleri gibi genel deyimler kullanılarak bunlara göre artırma yapıldığı bildirilmiştir.

Oysa Kamulaştırma Kanununun 11. maddesine göre değer belirlenirken somut verilerin esas alınması ve dayanaklarının da gösterilmesi zorunluluğu vardır. Bütün raporlarda D.İ.E: ‘nin toptan eşya fiyatları yıllık ortalama endeksinin gayrimenkule yansıyan bölümünün uygulanacağı dikkate alınmadan 1990-1991-1992 yılları için fahiş artırım yapılması,

4- Kararda, hangi raporların neden geçersiz olduğu açıklanmamış ve hükümde hangi rapora itibar edildiği gerekçesi ile belirtilmemiş olmakla birlikte, arttırılan miktara göre hükme esas alındığı anlaşılan 1.,2. ve 4. bilirkişi raporlarında emsalin şehir merkezinde olup dükkan durumu dikkate alınarak taşınmazdan %40 daha değerli olduğu belirtilmiş, 3. raporda ise hiçbir açıklama yapılmadan emsal alınan taşınmazın değerlendirme tarihindeki m2 bedeli aynen alınmıştır. Dava konusu taşınmaz emsal ile karşılaştırılırken her iki taşınmazın da nitelikleri ayrı ayrı belirlenip bu niteliklere göre taşınmazların yekdiğerine üstün ve eksik yönlerinin gerekçeleri ile açıklanması gerekirken raporlarda sadece emsalin konumundan söz ederek oran belirlenmiş olması; 3. raporda ise hiçbir açıklama yapılmamış olması,

5- Dördüncü bilirkişi raporlarındaki imza eksikliğinin giderilmemiş olması da doğru görülmemiştir.

Yukarda açıklandığı üzere 2. bilirkişi kurulu raporu birincinin kopyası olduğundan yok hükmünde olup, diğer raporlar da açıklanan nedenlerle hükme esas alınamayacağından mahkemece açıklanan esaslar dairesinde eksik olan hususlara ait bilgi ve belgeler dosyaya getirtildikten sonra 1., 3., ve 4. bilirkişi kurullarından ek raporlar alınmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın