1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/7310 K: 1995/8188 T: 11.7.1995


Arsaların emsal satışlara göre satış değerinin belirlenmesindeki yöntem; değerlendirme tarihinden önceki emsal satış fiyatına DİE endekslerinin gayrimenkul fiyatlarına yansıyan bölümünün uygulanması suretiyle değerlendirme tarihi itibariyle emsalin fiyatını bulmak, bundan sonra emsalin dava konusu taşınmazla karşılaştırmasını yapmak, bu karşılaştırma sonucu dava konusu taşınmazın emsale göre üstün ve eksik yönlerini dikkate almak, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki değerini bulup gereken hallerde İmar Kanunu’nun 18. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca taşınmazın bulunan bu değerde düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapmak ve bu suretle sonuca varmaktır.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

K: Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (g) bendi hükmü uyarınca arsaların emsal satışlara göre satış değerlerinin belirlenmesinde genellikle uygulanan yöntem, değerlendirme tarihinden önceki emsal satış fiyatına DİE: endekslerinin gayrimenkul fiyatlarına yansıyan bölümünün uygulanması suretiyle değerlendirme tarihi itibariyle emsalin fiyatını bulmak; bundan sonra emsalin dava konusu taşınmazla karşılaştırmasını yapmak, bu karşılaştırma sonucu dava konusu taşınmazın emsale göre üstün ve eksik yönleri dikkate alınmak, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki değerini bulup gereken hallerde İmar Kanununun 18. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca taşınmazın bulunan bu değerden düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapmak ve bu suretle sonuca varmaktır. Oysa hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsalin satış tarihindeki değerine göre dava konusu taşınmazla karşılaştırma yapılmış, dava konusu taşınmazın buna göre değeri belirlenmiş, ondan sonra DİE: endeksi dava konusu taşınmazın bu fiyatına uygulanıp sonuca varılmış olmakla, emsalin satış tarihi ile değerlendirme tarihi arasındaki süre içerisindeki imar durumu da dahil olmak üzere taşınmazın değerine etkili olabilecek değişiklikler ve kazanılmış nitelikler dikkate alınmamıştır. Böyle bir uygulama yukarıda sözü edilen yasa hükmüne aykırıdır. Bu uygulamada, katsayı aynı tutulduğu takdirde matematiksel sonuç değişmeyecek olmakla beraber, dava konusu taşınmazın emsale göre değerlendirme oranı değişebilecek, örneğin, dava konusu taşınmaz, emsalin satış tarihinde emsalden daha az değerli iken, değerlendirme tarihi itibariyle daha çok değerli ya da iki misli yerine bir misli daha az değerli olabilecektir. Bu nedenle, emsal fiyatı ancak değerlendirme tarihine getirildikten sonra dava konusu taşınmazla değerlendirme tarihi itibariyle karşılaştırma yapılması ve bu suretle sonuca ulaşılması gerekir.

Mahkemece yukarıda sözü edilen yöntem uyarınca değerlendirme yapılmak üzere bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.

Diğer taraftan, dava dilekçesinde her iki davacının taşınmazda eşit paylara sahip oldukları kabul edilerek 500.000 TL./m² üzerinden takdir edilen bedelin 1.000.000 TL./m²’ye çıkartılması isteminde bulunulmuştur. Davacılardan M… taşınmazda 120/928 paya sahip olup buna tekabül eden alan 39 m²’dir. Metrekare fiyatı itibariyle taleple bağlı kalındığında bu davacı yararına 19.500.000 TL. artırıma hükmedilmesi gerekirken, istem aşılarak 28.867.000 TL.’ye hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.7.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.