Ferağdan otuz gün geçmeden ve gerek yok iken mal sahibine usulüne uygun bir tebligat yapılarak “bu tebliğden itibaren otuz gün içinde dava açabilirsiniz ihtarı” ile yanıltıcı yönlendirmede bulunulmuş ise yanıltıcı tebligat tarihi itibariyle otuz günlük yasal süre içinde açılan davanın kabulü gerekir.
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
K: Taşınmazın ferağı 9.7.1993 tarihinde verilmiş olup, bu tarihe göre henüz 30 günlük hak düşürücü süre geçmeden ve gerek yok iken mal sahibine usule uygun olarak 5.8.1993 tarihinde tebligat yapılmış ve tebligat kağıdında “kanuni süresi içerisinde dava açma” hakkı bulunduğu ihtar edilmiştir.
Bu durumda 24.6.1994 gün ve 1993/3- 1994/2 sayılı Tevhidi İçtihat Kararının sonuç bölümü ile sıkı sıkıya bağlantısı bulunan İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçe kısmının sondan üçüncü paragrafındaki (30 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açılması gerektiği uyarısı) koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekmiştir. Bu suretle davalı idare ferağ tarihini dikkate alarak, yasal süresi içerisinde dava açabileceği halde mal sahibini yanıltıcı yönlendirmede bulunmuş ve davanın ferağa göre süresinde açılmamasına neden olmuştur.
Dava, Dairenin 6.10.1994 gün ve 1994/1843-1994/11776 sayılı kararında da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere bu yanıltıcı tebligat tarihi itibariyle 30 günlük yasal süre içinde açıldığından davanın süresinde olduğunun kabulü doğrudur.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlar yasa hükümlerine uygundur.
Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri dikkate alınarak bilimsel yöntemle değerinin tesbitinde ve buna göre kamulaştırma parasının arttırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün (ONANMASINA), 17.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.