Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/1042 K: 1996/1642 T: 15.2.1996

Düzenleme ortaklık payı dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazla karşılaştırılması ile ilgili bir değerlendirme olup, kamulaştırmadan artan bölüme göre bu oran saptanamaz.

Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Dosyaya getirtilen belediye başkanlığı yazılarına göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün halen tarım arazisi olarak kullanılıyor olmasına karşın arsa olarak değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Ancak; 1 – Hükme esas alındığı bildirilen 1. ve 2. bilirkişi raporlarında somut emsal alınan taşınmazlar şehrin merkezindeki yerleşim alanında yer alan 6 kata müsaadeli, yola cepheli olup değerlendirme tarihi itibari ile bulunan değerleri dikkate alınarak nazım imar planı içersinde, havaalanı olarak ayrılmış ve halen bilirkişi raporuna göre tarım arazisi olarak da kullanılan dava konusu taşınmaza sadece ortalama yarı değerde olduğunun kabul edilmiş olması değerlendirmenin yeterli olmadığı izlenimini vermektedir. Nitekim, aynı kamulaştırma (havaalanı) ile ilgili olarak daireye intikal eden dosyalardan (Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/68-95 Sayılı) komşu parseldeki taşınmazlara 250.000-300.000 TL/m2 değer verilmiş olduğu görülmüştür. Sözü edilen dosyadaki değerlendirme her ne kadar 1993 yılına göre yapılmışsa da fiyatların 1 yılda 4 mislini aşar oranda arttığının kabulü mümkün görülmemiştir. Bu nedenle taşınmaza fahiş değer biçen bilirkişi raporlarına göre hüküm tesisi,

2 – İkinci bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmadan artan bölümün imar düzenlemesine konu edildiği takdirde uğrayacağı imar zaiyatı dikkate alınarak %35 yerine %17.5 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması doğru görülmemiştir. Düzenleme ortaklık payı dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazla karşılaştırılması ile ilgili bir değerlendirme olup kamulaştırmadan artan bölüme göre bu oran saptanamaz.

Mahkemece yukarıdaki konularda bilirkişi kurullarından makul değerleri ifade edecek değerlendirme yapan ek raporlar alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: ‘nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 15.2.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın