1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/5687 K: 2002/6781 T: 13.06.2002


Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli, tamamı kargir olan taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda hakim, taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir.

Dava, taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı, taşınmaz üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen taksimini, değilse satış yoluyla giderilmesini istemiş, davalılar ise aynen taksimin mümkün olduğunu ileri sürerek bu yolda karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır. Taşınmaz üzerinde bağımsız bölümler içeren yapı varsa, Yargıtay uygulamalarında aynen taksim isteğinin kat mülkiyetinin kurulması istemini de kapsadığı kabul edilmektedir.

Kat Mülkiyeti Yasasının 10.maddesinin son fıkrası hükmüne göre, kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda hakim, 12.maddedeki belgelere dayanılarak taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir.

Dosyadaki belgelere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazın üzerinde bir zemin ve iki normal kattan oluşan ve her bir katta ikişer bağımsız bölüm bulunan yapımı tamamlanmış bir yapı mevcuttur. Taşınmazın mülkiyeti, malikin ölümüyle mirasçıları olan taraflara (eşi ve üç çocuğuna) geçmiştir. Paydaş ve bağımsız bölüm sayısı itibariyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü anlaşılmaktadır.

Bu durum karşısında davada, Kat Mülkiyeti Yasasının 10.maddesinin son fıkrası hükmünün uygulanması gerekirken, mahkemece bu konuda yeterli bir inceleme ve inandırıcı bir gerekçe içermeyen bilirkişi raporundaki “taşınmazda taksimin mümkün olmadığı” yolundaki görüşe dayanılarak taşınmazın satılması suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar dikkate alınarak dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Yasasının 50/2.maddesi hükmüne uygun olarak tamamı kargir nitelikte bir yapı olduğu saptandıktan sonra her bir bağımız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanmalı, her bir paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten sonra artan bağımsız bölümün ortaklık isteyen paydaşlar adına ya da isteyen olmadığı takdirde tek bir paydaşa özgülenerek diğer paydaşlara ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle paylar denkleştirilmeli, öte yandan Kat Mülkiyeti Yasasının 12.maddesinde yazılı belgeler (imar mevzuatına uygun onaylı proje ve yapı kullanma belgesi, onaylı fotoğraf, noterden onaylı liste, yönetim planı) tamamlattırılmalı, bu konuda gereği için aynen taksim isteyen tarafa yeterli önel verilmeli ve bundan sonra hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.