1. Anasayfa
  2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2004/10271 K: 2005/1315 T: 24.02.2005


Taşınmazın il merkezine yakınlığı objektif değer artışı unsuru kabul edilip, denetime olanak vermeyecek biçimde merkeze ne kadar yakın olduğu da açıklanmadan ve bu hususta ek rapor da alınmadan, eksik inceleme ile kamulaştırma bedeline %10 oranında objektif artış uygulayan bilirkişi kurulu raporuna itibarla karar verilmesi mümkün değildir.

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;

1-Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır.

Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda “taşınmazın sulanabilen bir arazi olduğu” belirtilmekle yetinilmiş, taşınmazın fiilen sulanıp sulanmadığı, sulanıyor ise kaynağı, suyun kendi doğal akışı ile mi taşınmaza ulaştığı, dereden sulanıyorsa bu suyun taşınmazın tamamının sulanmasında her mevsim için yeterli olup olmadığı, ayrıca dereden sulanamadığı zamanlarda taşınmazın ne şekilde sulandığı, yapılan sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar araştırılmadan, taşınmaz sulu tarla kabul edilip sulu tarım arazilerinde münavebeye alınabilecek pamuk ürününe göre değerlendirme yapan rapora göre hüküm kurulması,

2-Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5, kuru tarım arazilerinde ise %6 olarak alınmaktadır.

Dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu açıkça saptandıktan sonra, yukarıda açıklandığı gibi belirlenen bu niteliğine uygun kapitalizasyon faiz oranının esas alınması gerekirken, %4 oranına göre kamulaştırma bedelini tespit eden bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulması,

3-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası uyarınca bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (dava tarihi) esas tutulur. Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki (2004 yılı) mevki ve şartlarına (kuru ya da sulu arazi niteliğine) göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin tespitinde, münavebeye alınacak ürünlerin 2004 yılına ilişkin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına toptan satış fiyatlarının esas alınması gerekir. Kural böyle iken, bilirkişilerce düzenlenen raporda, taşınmazın yerinde yapılan inceleme tarihinde 2004 yılı verileri belli olmadığından Aydın İli Tarım Müdürlüğünden getirtilen 2003 yılına ilişkin verilere göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak; mahkemenin karar tarihi dikkate alındığında, 2004 yılı resmi verilerinin belirlenmiş olduğu olasılığı karşısında, münavebe ürünlerinin sözü edilen yıla ilişkin veri cetvellerinin İl Tarım Müdürlüğünden getirtilmesinden sonra, bu verilere göre kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi,

4-Taşınmazın il merkezine yakınlığı objektif değer artışı unsuru kabul edilip, denetime olanak vermeyecek biçimde merkeze ne kadar yakın olduğu da açıklanmadan ve bu hususta ek rapor da alınmadan, eksik inceleme ile kamulaştırma bedeline %10 oranında objektif artış uygulayan bilirkişi kurulu raporuna itibarla karar verilmesi,

5-Bilirkişi Kurulu raporunda; kamulaştırılan alanın taşınmazın kenarına yakın geçmesi nedeniyle kamulaştırılan yerle taşınmazın sınır çizgisi arasında kalan küçük parçanın kullanılamayacak durumda olduğu gerekçesiyle değer düşüklüğünün salt burası için değil, kamulaştırma dışında kalan kısımların tamamı üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır. Kamulaştırma Yasasının 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü ile Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları uyarınca dava konusu taşınmazın kamulaştırma dışında kalan kısımlarından her birinin ayrı ayrı yüzölçümü, konumu ve geometrik durumu dikkate alındığında, yukarıda sözü edilen küçük parçanın değerinde eksilme olduğu cihetle, salt bu kısmın yüzölçümünün açıkça belirlenip, eksilen değer miktarı da saptandıktan sonra bunun tespit edilen kamulaştırma bedeline eklenmesi gerekirken, yukarıda değinilen hususlar gozetılmeden kamulaştırma dışında kalan parcaların tamamına değer düşüklügu uygulanmıs olması,

6-Dava konusu edilen kamulaştırılan alanın tesciline karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamını kapsadığı anlamına gelecek biçimde ve dolayısıyla infazda duraksamaya yer verecek nitelikte “davalıların adlarına olan tapunun iptaline” yolunda hüküm kurulması,

7-Mirasçılık belgesinin getirtilip davalıların taşınmazda malik olup olmadıklarının denetlenmemiş olması,

Doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda (1) numaralı bentte belirtildiği üzere taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi niteliği açıkça ve denetime olanak verecek biçimde saptanmalı, sulu tarım arazisi olduğunun (fiilen sulandığının) belirlenmesi durumunda (3) numaralı bentteki esaslar çerçevesinde; kuru tarım arazisi olduğunun anlaşılması durumunda ise kuru arazilerde münavebeye alınacak ürünlere ilişkin İl Tarım Müdürlüğünün bildireceği 2004 yılına ilişkin dekar başına ortalama verim ve üretim giderleri ile kg başına toptan satış fiyatları esas alınarak değerlendirme yapılıp kapitalizasyon faizinin de (2) nolu bentte belirtilen oranlarda alınarak değerlendirme yapılmak ve diğer bentlerdeki bozma gerekleri de yerine getirilmek suretiyle kamulaştırma bedelinin belirlenmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmalı, raporların bozma gereklerine uygunluğu denetlenerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.