Yargıtay uygulamalarında üzerinde irtifak hakkı kurulmuş olan taşınmazda bu irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün (tasınmazın cins ve niteliğine uygun kullanımı önemli ölçüde etkileyen ozel bir durum yoksa) irtifaktan etkilenen alanın mulkiyet değerinin arazide en fazla %35’ini, arsada ise en fazla %50’sini gecmeyecegi kabul edilmektedır.
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Yargılama sırasında Belediye Başkanlığından dosya içerisine getirtilen yazıda dava konusu taşınmazın imar planı dışında olduğuna işaret edilerek yol, su, elektrik, çöp ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanmadığı bildirilmiştir. Açıklanan bu özelliklere sahip taşınmazın tarım arazisi olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tarafın buna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların sair temyiz itirazları da yerinde bulunmamıştır. Ancak;
Mahkemece yaptırtılan inceleme sonunda alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
1- Yargıtay uygulamalarında özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yontemle değerinin tespitinde münavebeye alınacak ürünler icin dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki Tarım Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektigi düşünulmeden denetime elverişlı olmayacak sekilde il Tarım Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası ve Ticaret Borsasından getirtilen veri listelerindeki değerlerin ortalamasını esas alan rapora dayanılarak hüküm kurulması,
2- Üzerinde irtifak hakkı kurulması nedeniyle taşınmazda oluşacak değer düşüklüğü oranının saptanmasında taşınmaz malın cinsi, kullanım biçimi ile irtifak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs.) kapladığı alan, yeri ve yönü gözönünde bulundurulmalıdır. Yargıtay uygulamalarında üzerinde irtifak hakkı kurulmuş olan taşınmazda bu irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün (tasınmazın cins ve niteliğine uygun kullanımı önemli ölçüde etkileyen ozel bir durum yoksa) irtifaktan etkilenen alanın mulkiyet değerinin arazide en fazla %35’ini, arsada ise en fazla %50’sini gecmeyecegi kabul edilmektedır.
Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazda irtifak nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün %2,5 oranında olması gerektiğinin dikkate alınmaması, doğru görülmemiştir.
Mahkemece, dosya içerisinde bulunan ve ilçe Tarım Müdürlüğünce düzenlenmiş olan dekar başına ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatını esas alan (2 numaralı bentte değinilen hususu da karşılayan) ek rapor alınmalı, bu raporun veri listesine ve yukarıda sözü edilen konulara uygunluğu denetlendikten sonra hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.