Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı v.b.) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranı % 6 olarak alınmaktadır.
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: K: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla gerektirici yasal nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; 1- Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bilirkişilerce yapılan değer tespitinde idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün esas tutulur. Kararın dayanağını oluşturan bilirkişi kurulu raporunda açıkça belirtilmemiş ise de yargılama sırasında alınan bilirkişi ek beyanları da dikkate alındığında değer belirlenirken anılan Yasa hükmü göz ardı edilerek -belgelerin mahkemeye verildiği (davanın açıldığı) gün yerine kamulaştırma tarihine göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu yanlışlığın giderilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden bilirkişi kurulunun bu konudaki hatalı raporuna göre karar verilmesi,
2- Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin dekar basına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına toptan satış fiyatlarını gösterir listenin İlce Tarım Müdürlüğünden getirtilerek raporların bu verilere uygunluğunun mahkemece denetlenmesi gerekirken bostan ürünü yönünden liste getirtilmemesi ve buğday ürünü yönünden ise sözü edilen denetim yapılmayarak satış fiyatı ve üretim masrafının listede bildirilen rakamlardan farklı uygulanması,
3- Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı v.b.) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranı % 6 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken, bilirkişi kurul raporlarında taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faizi oranının % 6 yerine % 5 olarak kabulü,
Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 09.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.